13 Ocak 2008 Pazar

küçük şahsi mutluluklarım


Geçen hafta bol bol özgüvenimi pekiştirdim;çikolatalı browni,ardından brioche ,veee asla demeye bile yaltenmediğim çarşafböreği. Tamam NİNO kadar başarılı görüntüler elde etmedim ama tadı özlediğim birşeydi.

yine geçen hafta içinde sair zamanlara göre daha fazla dışarıdaydım ve poşetimde küçük mutluluklarla eve geri döndüm.

ümraniye'deki küçük bir işimi halletmek için çıktığımda uğradığım kumaşçıda görüp bayıldığım ikea kumaşları...sen, sen ,sen , bir adım öne!!! şunlardan birer metre istiyorum:))birer metre çünkü enleri yeterince büyüktü zaten.

yabancı hobi sayfalarını gezinirken görüp hoşlandığım görüntüler vardır.evin annesi çalışma odasındaki dolabın içinde özenle katlanmış birsürü kumaşı üstüste pozlamıştır.ben de onlara özendim sanırsam.arkamdaki dolabın bir bölümü böyle sevdiğim kumaşlara ayrıldı.bakıp bakıp hayal kuruyorum arada:))bunları da sırf sadece beğendiğim için aldım,henüz herhangi bir faaliyete konu olamadılar.

kumaşların yanındaki kırmızı çanaklar da o günün anısı.doğal olarak şu sıralar mutfağımda esas oğlanla esas kız şeklinde arz-ı endam eyliyorlar.nereye kadar bilinmez:)bu arada kırmızıyı nasıl ve ne zaman sevmeye başladım onu da bilmiyorum.





kitaplar....evimizde internet olmadığı dönemlerde en iyi dostlarımdılar.bilgiye parmağımı yalayıp sayfa çevirmeden ulaşmak kolayıma gideli eskisi kadar okuyamasam da, mazi kalbimde yaradır misali gördüğüm yerde saygıyla temaşa ettiğim kitaplar.dün ''hep saygı hep saygı olumuyo,al da iki satır oku bari arada'' dedi iç sesim.''tmm'' içses dedim aldım bu iki kitabı.dün gece okumaya başladığımda daha ilk sayfaların birinde içime işleyen bir cümle okudum.''iyi ki almışım bu kitabı'' dedim.

yazar Abdulhamit Han'ı anlatırken onun için;

''sadaktaki son oktun

kuğudaki son çığlık

kuyudaki son hu

son şarkı

belki....ama yanık olduğun kesin...''

ifadelerini kullanmış.ne kadar derinden etkilendim.sayfalarca yazabilirim bende bıraktığı etkiyi ...belki daha sonra inşllh.

ikinci kitap sufi tıbbı;

değişik konuları ele alan yazar(şeyh ebu abdullah muinüddin çişti)daha sonra bunları karşılaştırıp koordine ederek konuyu tek bir temele,tam bir fiziksel ve zihni sıhhat hali ve ya ruhun temizliği anlamında,sağlığa oturtuyor...(kitaptan yürüttüm tabii ben o kadar komplike cümleler kuramam:))

hemen arkalarında bulunan kitap ise 'a guide to edirne' adında.edirnenin tarihine bir bakış ve aynı zamanda içinde güzel 'minyatürler' var.beni bağlayan da buydu:)
eveeet çantamıza gelecek olursak;elime geçtiği ilk iki gün tıpkı çocukluğumun bayram havası esti içimde.nereye koyacağımı bilemedim.evin neresinde gitsem peşimden sürükledim zavallıyı.neden bu kadar özeldi;çünkü onu ben yaptımmm, arkadaşım astarını dikti..artık kış mış demem yazlık çantamı takar gezerim bi süre:))

bu arada buzdolabında tarifini cafefernando'dan aldığım tart hamuru dinlenmekte.bir saat dolunca onu çıkarıp ilk tart denememi gerçekleştireceğim.(ilk derken başarılı ilk'i kasedediyorum tabii:))

6 yorum:

Adsız dedi ki...

canım leyya.

ben de gittiğim ülkelerden, şehirlerden kumaş topluyorum. Ben de senin gibi seviyorum kumaşlarımı. Planım topladığım kumaşlardan güzel yastıklar yapmak. Yastıklarımın salonu süslemesi. Böylelikle oturduğum anda her gördüğüm yastık gezdiğim gördüğüm yerleri anlatacak bana :))

senin kumaşlarıda pek sevdim doğrusu...

Bu sırada bannerın ne kadar güzel olmuş. Pek sevdim. Nasıl hazırlandı? Sanki çizim değil gibi. Özel bir yöntemle yapılmış gibi??

Merakımı giderirmisin..

öpüyorum şekerim.

sevgiler..
www.misssgibi.com

PAPATYA PRENSES dedi ki...

Evet evettt demek ki bunlar aynı zamanda bana alınan tabakların kız kardeşleri:))
Ahh bir an önce kullanmak için can atıyorum onları:))

Sonracığımaa ben o çantanın astarsız halini görmüştümm:) Gayet güzeldi,şimdi daha bi güzel olmuş:)
Seninde Hatice(doğru hatırladım inşallah) ablanında ellerine sağlık.
Demek tart yaptın hımmm afferin:)
Ben de toplantıya giderken kirpi kurabiye yaptım:)

Feyza Fidan dedi ki...

Sevgili Leyya merhaba,
İlker'in sayfasındayken rasladım sana (bir bahar akşamı rasladım sana şarkısı gibi oldu ama :)))
ismin çok hoşuma giti vee geldim sayfana..
Ohh iyikide gelmişim..Yaptıklarının nefaseti bir yana yazılarını okumaktan büyük keyif aldım ..Ellerine, parmaklarına sağlık arkadaşım :)))
Tekrar görüşmek üzere...
Sevgiler,

NiNo dedi ki...

canim benim ne guzel seyler bunlar bole bence senin yaptiklarinda muhtesemdi browni tadini yakalayamasamda sayende cafe fernandoya oradan molly ye ulastim bana gel anlarsin ne demek istedigimi :D sagol varol sevgiler

Aynur dedi ki...

heee edecemmm gii gel :)

ayyachat.blogspot.com hehe

sarışeker dedi ki...

ben de aynı senin gibi,beğendiğim bütün kumaşlardan biraz,boncuklardan bolca alırım.ev boncuk ve kumaş deposuna döndü valla.şu bilgisayarın başından kalkabilsem,çantalar yapacağım:)))
senin yaptığın çantalar çok güzel oluyor.yukarıdaki de öyle.ellerine sağlık.kitaplarını da güle güle oku:)))çok iyi yapmışsın.
sevgilerimle.