21 Temmuz 2009 Salı

zeytinyağlı enginar dolması

okul bitti...sınavlar bitti...böle çarpa 16ya düşürdüğüm derslerden sadece biri kaldı sınavını veremediğim..fakat şu insanoğlu ne tuhaf bir varlıktır ki önceleri amaaaan veremediysem veremedim dert mi derken şimdi her gece yatmadan evvel kendime iki laf sokuşturmadan uykuya geçemiyorum)):bre kadın 15 veren 16ncıyı da bal gibi verirdi.evet o meş'um olay olmasaydı bal gibi de verirdim , ama bir gün öncesinde eğitim bilimleri hocalarından biriyle gırtlak gırtlağa gelince balata ,kayış, efendime söyliyim akılsağlığımı ayakta tutan ne kadar aksam varsa hepsi birden zembereğinden boşaldı)):ya katil olup mahpus damlarında boncuklardan tespih,yılan mılan örecektim ya da ..neyse yaaa)):şurda miss gibi enginar dolmasını yazacakken...töbe töbeee..

yemek 861

aylardır mutfak hakimiyetimi tamamen eşime kaptırmıştım.evdeki konumumu koruyan tek şey pirinç pilavıydı.Allahtan hemen her yemeği mantığıyla pişirebilen eşim pirinç pilavını mantık süzgecinden birtürlü geçirememişti)):taa ki sınavlarımın bittiği o son güne kadar..benim final ve bütünlemelerim olduğu sırada eşim rahat çalışabileyim!!! diye oğlanı alıp köye gitmişti.sınavların bittiği gün burada benimle kalan caaanım kızımla birlikte apar topar köye yollandık bizde.açlıktan perşanız tabii)):

eve vardığımızda sofrada ne vardı tahmin edin;pirinç pilavı!!!adam sen yeme içme git pilav pişirmesini de öğren)):işte o an benim sıfırlandığım andı..eşimin yüzündeki haddinden fazla gülümseme ..çocuklarda alaycı bakışlar)):derhal birşeyler yapmalıydım ki Allahtan hernasılsa bir ara nette enginar dolmasını görmüş hade beaaah!!bu da yenir mi ki?demiştim.

ertesi gün bahçedeki keşif gezim sırasında dallarında kalabilmeyi başarmış 4 adet enginar gördüm.olur mu olur deyip bağ makasını kaptığım gibi budadım hepsini..yıkadım bi güzel .içinden örümcek bile çıktı valla)):çok dikkatle yıkamak gerekiyor yaprakların arasını belirtmeliyim..


yemek 848

tabii bu arada tarifi imkansız duygular içindeyim.bi yanda eşimin karizmama attığı kocca çiziği onarma dürtüsü öte yandan bahçenin son enginarlarını heba etme riski...ama aslolan karizmadır deyip;

yemek 849

başladım içini hazırlamaya .. köy demek mahrumiyet demek .malzemenin üçünü bulsan biri noksan kalacak illaki)): çamlara baktım kozalaklar hala yeşil .eh napalım fıstıksız olsun.ee üzüm de yok.aman o da olmasın napalım gaari derken bulabildiklerimi karıştırıp bildiğimiz usulle zeytinyağlı içini hazırladım.

bolca soğan

pirinç

dereotu

maydanoz

baharat

adı üstünde zeytinyağı)) derken hiç de fena olmadı.


yemek 851



yemek 850

hazırlanan iç malzemeyi küçük kaşık yardımıyla enginarın ortasından başlayarak yaprak aralarına (yok aslında bulabildiğim her boşluga)):doldurdum.bunlar pişerken burda nasıl duracaklar diye düşünmeden de edemedim.

yemek 855

hepsini genişçe bir tencereye bitişik nizam oturtup yarım litre kadar su ekleyip pişmeye bıraktım ve sonuç..pirinçlerin bi tanesi bile suya düşmedi..hatta buharda piştikleri için çok daha leziz oldular.

yemek 857



yemek 859

bi defa yemesi çok zevkli.alt kısımdan itibaren yaprakları birer birer hafifçe çektiğinizde zeytinyağlı içle birlikte elinize geliyor.yaprağı kaşık niyetiyle kullanıyorsunuz)):öte yandan enginarın kokusu zeytinyağlı malzemeye sirayet etmekle kalmıyor ona müthiş birde tat veriyor.

yemek 861

kalan iç yaprakları birer birer açarken ortaya çıkan görüntüyü benim karizma düşmanları çıldırtan merak ve hayranlık dolu gözlerle izleyip tacımı tahtımı geri verdiler elime))):

yeaaaah kolaymıymış ööle bi anneyi tahtından etmek,hürremlerin, kösem sultanların ahfadıyız biz)):

bu arada son resim yok...o da denemek isteyenlere sürpriz olsun.orta kısımdaki tüyleri kaşık yardımıyla kolaylıkla kenarlara öteleyip ortada kalan enginarı afiyetle yiyebiliyorsunuz.

biz karar verdik artık evimize çıplak enginar girmeyecek.heeep böyle yiycez..

hıh son olarak okul konusunda bana iyi niyetleriyle büyük destekte bulunan tüm blogger arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum.hakikaten çok gaz verdi bu bana.hatta şöyle diyim;

ayol siz adama doktora bile yaptırırsınız)):


6 Temmuz 2009 Pazartesi

ellerime sağlık yaşpastası

sayfamda etli tarif varsa et değil de ben kurtlanıyorum nedense.onun orda uzun zaman kalması beni rahatsız ediyor.ne biliiim seven var sevmeyen var .hatta et görünce öğğğk olan var ki bu guruba yanlış bilmiyorsam vajeteryan deniyor.bu nedenle gidip arşivden otçul ya da hamurcul (tamamen kafiye gereği oldu bu) bişeyler buliim bari)):hatta şansım varsa şööle çikolatalı şantili yumşak yumşak kekli bi tarif bile bulabilirim.

IMG_5007

çok ballıyım ahanda buldum)):tabii bunun ne kadarı bal orası tartışılır çünkü bu da bir evvelki post gibi geçen yazın mahsulü.kimbilir şimdi hangi hücremin çeperine ya da çekirdeğine yok yok lizozomuna malzeme oldu gitti..hey gidi günler heyyy..neyse hemen tarifi verip gidiyim gerçi çok zor yaa siz şimdi yapamazsınız bunu ha)):

şimdi alıyorsunuz bir adet kakaolu pastabanı.ay sakın üçe bölmeye filan kalkışmayın haa)):(iyice çekilmez bişi oldum çıktım)):bir yanda siz 2 paket kakaolu krem şantiyi usulünce çırparken öbür yanda kızınız ,oğlunuz, eşiniz ,yardımcınız, Allah ne verdiyse işte o da hazır çikolaya sosunu tarife uygun pişiriyor.zaten üçe bölünmüş olan kekin katlarını süt ,su ,meyve suyu canınız nasıl çekerse onunla ıslatıyorsunuz .ara katlara kakaolu kremşantiyle kaplayıp arasına çikolatacıklar(adı aklıma gelmedi )serpiştiriyorsunuz.hatta bu noktada da tamamen içsesinizle birlikte hareket etme özgürlüğüne sahipsiniz.canınız arasında ne görmek isterse doldurun gitsin.katları birbiri üzerine kapatıp en üst katı da kalan şantiyle kaplayıp soğumuş çikolata sosunu herbiyanına boca edip dolaba gönderiyorsunuz.(bu arada hatırladım o şeylerin adı damla çikolataydı)ben sade sevdiğim için üzerini süslemedim.yalaaaaannn ben o kısımı beceremediğim için süslemedim)):herneyse canıııım yedik gitti işte...

e iki sütlü bi sade hadi bana müsade.söylemesi ayıptır yarın dilbilgisi (öğğğğğkk)sınavım var da.vurun ben öliiim!!!bu arada en güzel sayfa beyaz sayfa...ay neydi ööle cingene gibi kıpkırmızı di mi?şu sınavlarım bitsin öteki sayfamı da yatırcam çamaşır suyuna)):

3 Temmuz 2009 Cuma

fırında kuzu butu veaaaa son kerte)):


bugünki aklım olsaydı şu okul işine asla ve kat'a bulaşmaz, tipik ev hanımı modumda evimde oturup günün popüler şarkılarını mırıldanaraktan siler sürter ,mutfağımda ya da çalışma odamda kendi kendime debelenir dururdum.oysa şimdi öyle mi ya?eve geldiğimde önüme ne konursa yiyip doooğru ders çalışmaya koşuyorum..üstelik hangi şarkılar in hangileri out onu bile bilmiyorum)):hıı ama maykıl ceksın ölmüş bak onu duydum...tina törnır sağ mı acep?bi de gençliğimde en çok sevdiğim şarkıcılardan rick sprigfield vardı...kim bilir ona n'oldu???elinin körü google diye bişey var çok merak ediyosan sor ören !!!ayıp içses bari şurda yapma!!bi git yaaa!! (af buyrun son zamanlarda o kadar gerildik ki içses ve ben, ulu orta birbirimizi yiyoruz artık.)

hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zorlandığımı ,bu kadar gerildiğimi, bu kadar haksızlıklar karşısında baba gibi diklenip ,tarihin şanlı sayfalarındakileri aratmayacak derecede savaş verdiğimi hatırlamıyorum.içses çok zaman ''yaa basıp gidelim deli miyiz neyiz !!ne işimiz var burlarda!!''dese de evde benim için fedakarlık ötesi durumlar sergileyen eşim ve çocuklarımın halini hatırlayıp ''nayırr!!nolamaz!!'' dedik..

son olarak şu an için girdiğim 14 sınavdan sadece biri kaldı veremediğim..o da nazarlık olsun gaari)):bitti mi ?hayırrr...daha uzatmalar var)): sonra bahar döneminde yine bu kadar ders...sınav ..peki gücüm var mı?an itibariyle beynim sünger,bedenim hallaç pamuğu gibi..

evett sıra tarife geldi nihayet..kendisi teee geçen yaz soframızdaydı aslında)):üç dört yıldan beri her yaz köyümüzün çobanı nimete bir adet kuzu kestirdikten sonra haftasonu kolonice yemek gibi bir gelenek geliştirdik.resimdeki kalan butun çekirdek ailemize uyarlanmış hali...

1 adet kuzu but

dilediğiniz kadar dilim patates

biber miber)):(hatta sebzeli olsun isterseniz domates momates ,patlıcan matlıcan ,ilh...milh...))

yarım çay bardağı susam

kimyon,tuz,kekik

azıcık sıvıyağ

butu büyük parçalara böldüm..sadece tuzlayarak önce yağlıkağıt ,ardından folyoyla paket yaptım orta ateşte yaklaşık 45 dakika fırınladım..

sonraki aşamada eti fırından alıp elbisesini çıkardım tepsinin ortasına yerleştirdim.ardından dilim patatesleri sıvıyağ ,tuz , kimyon ,kekik ve susamla harmanlayıp etin etrafına yerleştirdim.elimin altındaki iki biberi de ekleyip orta ateşte yaklaşık yarım saat daha fırınladım.