tag:blogger.com,1999:blog-90415161268356001822024-03-14T10:26:59.971+03:00LeYYaleyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.comBlogger121125tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-18032290255258877082011-02-14T11:37:00.003+02:002011-02-14T11:40:56.512+02:00hay bin kunduz kurabiyesi!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-4IwR1AdSCEw/TVju57BUOnI/AAAAAAAACoA/e0VuK3B8Xbw/s1600/IMG_2547.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" h5="true" height="425" src="http://2.bp.blogspot.com/-4IwR1AdSCEw/TVju57BUOnI/AAAAAAAACoA/e0VuK3B8Xbw/s640/IMG_2547.JPG" width="640" /></a></div><br />
evet dün gece ve bu sabah karşılaştıgım zinir bozucu olaylardan sonra kurabiyenin adını ''hay bin kunduz kurabiyesi'' koymaya karar verdim:)aslında çok daha okkalı şeyler geçti içimden ama nimettir,münasip düşmez...<br />
<br />
neyse dün gece önce yemek yezegeni sitesinin kurucusuna, ki ne uğraşlarla buldum mailini o da ayrı bi gezegen ya:) iki adet ikaz maili gönderdikten sonra hatırladım kiii bu gezegen vakti zamanında yemek bloglarına gelin çatımın altında toplanın,böylece hem tariflere daha kolay ulaşır, hem birbirinizi daha kolay bulursunuz hem de trafiğiniz artar demişti...o vakitler pek bi sazanmışım ki seyirtip üye olmuş, banner kodunu da sayfama yapıştırmıştım...hay ben o kodun!!!gece ciyaklarken aklıma bu kod geldi Allah tarafından:)bana kalsa debelenir dururdum...neyse kodu buldum kaldırdım.sorun halloldu...bloğumu o kötü niyetli gezegenin işgalinden kurtardım inşllh...şayet sizlerden bu hataya düşenler varsa ,o kodu bulup silsinler ,aksi takdirde bi geceyarısı benim gibi ciyaklamak durumunda kalabilirler...bu arada herkeslerin kandilini de kutlayıp sosyal mesajımı burada noktalıyorum...<br />
<br />
ikinci şok!!!bunca zaman aradan sonra arşivimde biriken fotograflar arasından en çok sevdigim haşhaşlı çörek resmini bulayım da ''independence day'' kutlaması yapayım dedim...haydaaaa resimlerim yok!!!!sen beyza pcnin hafızasında fazla yer kaplıyorlar diye tut resimlerimi harici belleğe at!!!nedir sanki ki ,her biri 1.5 MB. cık resimler:)okuldan gelsin biiii ...neyse kala kala son pişirdigim kurabiyelerin resimleri kalmış ..kısmet artık, kutlamayı kurabiyeyle yapacağız:)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-elcC1mM2nLA/TVjzR6uAqYI/AAAAAAAACoE/0ddZ-_7PoR0/s1600/IMG_2557.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" h5="true" height="426" src="http://2.bp.blogspot.com/-elcC1mM2nLA/TVjzR6uAqYI/AAAAAAAACoE/0ddZ-_7PoR0/s640/IMG_2557.JPG" width="640" /></a></div><br />
sayacağım malzemelerin çoğunun son kullanma tarihine ramak kalmıştı:)ama buna rağmen enfes bişey oldu..<br />
<br />
yarım paket margarin<br />
9 yemek kağışı toz şeker<br />
2 yumurta (birinin sarısını ayırdım,hiii hala dolapta !!!kesin taş olmuştur:)<br />
1 kabartma tozu<br />
2 yemek kaşığı yoğurt<br />
3 su bardağı un+1 su bardağı kadar mısır nişastası (un yetişmedi de:)bu un ölçüleri bardaktan bardaga göre değişebiliyor ,hamur toparlanıp ele yapışmaz bir hale geldiginde un eklemeyi bırakın .<br />
1 su bardağı kadar şamfıstık içi(sanırım bu şekilde ufalanmış olanına pirinç deniyor)<br />
yarım çay kaşıgı kadar mahlep<br />
<br />
yumuşak margarin yumurtalar ve şekeri mikserle çırptım,peşisıra katı malzemeleri ekleyip elimle yoğurdum..ardından rulo şeklinde yuvarladım.yarım saat kadar buzdolabında bekletip bıçak yardımıyla yaklaşık 2.5 cm genişliğinde doğradım...önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 15 dakika kadar piştiler...<br />
<br />
bizde kurabiyenin beklemişi makbuldür.ilk iki gün pek itibar görmese de sonraki günlerde çayın filan yanısıra birer ikişer yendi.halihazıda buzdolabında kavanoz içinde hala mevcut ve tadından hiç bir şey bişey kaybetmedi.(şu an test ettim:)leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-34472494253955492732011-02-13T23:48:00.003+02:002011-02-13T23:48:43.195+02:00ciyaaaakkkkkyemek bloğum yemekgezeni adlı site tarafından işgal edilmiş.sayfama girer girmez adı geçen site açılıyor.böyle bir saçmalık nasıl olabilir aklım almıyor...aklı alan varsa bi yol gelsin!!!!leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-46898902339695993262010-04-11T17:59:00.001+03:002010-04-11T18:00:30.925+03:00kıymalı brüksel lahanası<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/S8HeYD3X05I/AAAAAAAABu8/A5BBHVEat-w/s1600/yemek+dosyas%C4%B1+eki+006.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/S8HeYD3X05I/AAAAAAAABu8/A5BBHVEat-w/s400/yemek+dosyas%C4%B1+eki+006.jpg" width="400" /></a></div><br />
ehem öhüm son postumda size noddle çorbası tarifi vereceğimi söylemiştim yaa , çorba fazla bekleyince yeşillendi deeermişim...tabii buna kim inanır ????<br />
noddle çorbasının fotosunu bulamadım bi türlü , e cin yemeği yoksa bizde brüksel lahanası takdim ederiz yanii..nolmuş ki:)))<br />
neyse uzatmalara girip iyice batmadan tarifime geçiyorum:)<br />
1 kg brüksel lahanası<br />
100 gr kadar kıyma <br />
1 adet havuç<br />
bir orta boy kuru soğan <br />
bir çay bardağı pirinç<br />
tuz karabiber sıvı yağ<br />
soğanı yemeklik doğrayıp 4 kaşık kadar yağını ilave ettim kavrulmaya bıraktım ardından kıymayı küp kestigim havucu ekledim.pişince harcım tmm oldu...<br />
genişçe bir tencereye lahanaları ortadan ikiye kesip yerleştirdim(atma yerleştirmedin ,gelişi güzel fırlattın:))harcı lahanaların üzerine gezdirip pirinci serpiştirdim.. tuz,biraz karabiber az biraz da nane serpiştirdim ne akla hizmetse:)<br />
lahanaları aşacak kadar suyunu da ekleyip pişmeye bıraktım....yarım saat yeterli geldi pişmesi için.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/S8HebIiGjaI/AAAAAAAABvE/UK2BSJehYTY/s1600/yemek+dosyas%C4%B1+eki+009.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/S8HebIiGjaI/AAAAAAAABvE/UK2BSJehYTY/s400/yemek+dosyas%C4%B1+eki+009.jpg" width="400" /></a></div><br />
işte buuuu:))<br />
<br />
yeni bir arkadaş katıldı aramıza...3 küçük bebek sahibi olan sevgili <a href="http://designofcookie.blogspot.com/">deniz</a> boş vakitlerinde şeker hamuruyla dans ediyor:)))ona hoş geldin der miyiz?leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-74186762099921858322010-02-23T09:11:00.000+02:002010-02-23T09:11:57.551+02:00fırında ördek <a href="http://www.blogger.com/%20%20%20%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800609/%22%20title=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2795/4380800609_e2a75e292b.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%22%20/%3E%3C/a%3E"> </a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800609/" title="fırın ördek by leyya2, on Flickr"><img alt="fırın ördek" height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2795/4380800609_e2a75e292b.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
farkındayım gidişim pek bi suskun olmuştu...<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800619/%22%20title=%22%20f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm5.static.flickr.com/4024/4380800619_43baf43d17.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22%20f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800619/" title=" fırın ördek by leyya2, on Flickr"><img alt=" fırın ördek" height="375" src="http://farm5.static.flickr.com/4024/4380800619_43baf43d17.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
bu nedenle dönüşüm pek bi muhteşem olsun istedim:)))<br />
abarttığıma bakmayın gaayet şaka yapıyorum...her yemek, her emek muhteşemdir bittabii...<br />
bir fırın ördek yemeğiyle aranıza döndüm ..eskisi kadar sık güncelleyemeyeceğim belki sayfamı ama bu kadar da ara vermemeye çalışacağım artık.malum okul devam ediyor...öğrenciliğin tadını alınca artık eskisi kadar yorucu da gelmemeye başladı..derslerim gayet iyi.hiç kimseye müdana etmeden 25 tane ders verdim,19 tanesi sırada...bu dönem öncekiler kadar yoğun olmayacak...<br />
<br />
neyse ördeğimize geçelim...önce kaynak belirtmek lazım tabii...kaynağı av meraklısı eşim:))kar yerden kalkalı çok olmadı hatırlayacaksınız..yaklaşık 1 ay evvel yağan karda biz evimizde sıcak sıcak otururken o her yıl bu zamanlarda oldugu gibi avdaydı..<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800599/%22%20title=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm5.static.flickr.com/4012/4380800599_b29f72aff5.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800599/" title="fırın ördek by leyya2, on Flickr"><img alt="fırın ördek" height="375" src="http://farm5.static.flickr.com/4012/4380800599_b29f72aff5.jpg" width="500" /></a><br />
dönüşte bununla geldi.. tabii geldiğinde bu halde değildi:))tüyleri temizlendi..içi boşaltıldı..ocakta ütülendi...<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800607/%22%20title=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm5.static.flickr.com/4030/4380800607_ce12165fc8.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800607/" title="fırın ördek by leyya2, on Flickr"><img alt="fırın ördek" height="375" src="http://farm5.static.flickr.com/4030/4380800607_ce12165fc8.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
kekik,zeytinyağ,tuz,kişniş,azcık pulbiler,bolca kimyon harmanlanıp ördeğin dış terbiyesi yapıldı...etrafına yine bu baharatlara bulanmış patates,havuç dizildi...fırın kabının üzeri fırın kağıdı ve aleminyum folyo ile kapatıldı...<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800613/%22%20title=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2719/4380800613_850fb40029.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22f%C4%B1r%C4%B1n%20%C3%B6rdek%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4380800613/" title="fırın ördek by leyya2, on Flickr"><img alt="fırın ördek" height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2719/4380800613_850fb40029.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
180 derece fırında 1 buçuk saat pişti ,pişti, piştiiiiii:))sonuç budur...<br />
şayet av eti yemişseniz bilirsiniz ,onu yerken çok temkinli olmak gerekir..zira içeriye işleyen saçmalar bazen etin içinde kalabilir ve ani bir ısırışta dişinizi kaybedebilirsiniz..bu nedenle ağır ağır çiğnemeli hem tadına varmalı hem de olası bir tatsızlığa karşı hazırlıklı bulunmalısınız:)<br />
<br />
(bir dahaki yazımın konusu noddle kullanarak pişirdiğim erişte çorbası ve pişirirken yaşadığım çin işkencesi olacak:))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-84381192884309995462009-12-01T23:15:00.002+02:002009-12-01T23:17:25.013+02:00eline sağlık adamım<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523935/%22%20title=%22karnabahar%20by%20f.a%20.%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2704/4150523935_58af018b3f.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22karnabahar%20by%20f.a%20.%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523935/" title="karnabahar by f.a . by leyya2, on Flickr"><img alt="karnabahar by f.a ." height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2704/4150523935_58af018b3f.jpg" width="500" /></a><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>artık mutfakla samimiyetimiz iyiden iyiye azaldı .doğrusu üst kattaki yoğunluk bütün hayatımı aldığı için mutfağa inmek tamamen angarya haline geldi.aç kalmıyoruz tabii bu süreçte :))ama pişiren taşıran rolünde ben yokum epey zamandır.. basit , pratik ,görsel roller üstleniyorum sadece:))<br />
<br />
<a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SxWD-6DcEBI/AAAAAAAABGM/udXqhwnK3q8/s1600/yemek+1134.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SxWD-6DcEBI/AAAAAAAABGM/udXqhwnK3q8/s320/yemek+1134.jpg" /></a><br />
<br />
mesela yazdan toplayıp dondurucuya koyduğum mısırları haşlıyorum.<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523973/%22%20title=%22kabak%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2559/4150523973_c71482d6d3.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22kabak%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523973/" title="kabak by leyya2, on Flickr"><img alt="kabak" height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2559/4150523973_c71482d6d3.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
mesela köyden gelen genetiğiyle oynanmamış kabakların resimlerini çekiyorum...<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523975/%22%20title=%22kestane%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2565/4150523975_78dba340c2.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22kestane%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523975/" title="kestane by leyya2, on Flickr"><img alt="kestane" height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2565/4150523975_78dba340c2.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
akşamları eşimin çizdiği kestanelerin pişme nöbetinde bulunuyorum...<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523943/%22%20title=%22milf%C3%B6y%20by%20leyya2,%20on%20Flickr%22%3E%3Cimg%20src=%22http://farm3.static.flickr.com/2525/4150523943_51bf55b589.jpg%22%20width=%22500%22%20height=%22375%22%20alt=%22milf%C3%B6y%22%20/%3E%3C/a%3E"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4150523943/" title="milföy by leyya2, on Flickr"><img alt="milföy" height="375" src="http://farm3.static.flickr.com/2525/4150523943_51bf55b589.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
ya da en fazla milföyden börek yapıyorum...içi sanırsam pazı ve kıymalıydı..<br />
<br />
başa dönelim.karnabahar eşimin ellerinden çıkma.bildiğiniz şey:<br />
<br />
soğan kıyma ve sıvı yağ karvulur,salçası eklenir,pişen harç bir köşeye alınır yıkanıp parçalanmış baharlar tencereye konur kenardaki kıymalı harç üzerlerine gezdirilir tuzu suyu eklenir ,pişmeye bırakılır..<br />
ayyy yayınlayınca gördüm ne fena adammm havuç da eklemiş:))<br />
eline sağlık adamım:))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-17287040983073121902009-11-10T22:16:00.010+02:002009-11-18T11:08:30.237+02:00pişi ya da hamur kızartmasıbi grip atlattım ama hebirnebir miydi,mevsimsel grip miydi, yoksa timsah gözyaşı gribi miydi çözemedim:))neyse oldu da bitti maşaAllah..<br />
<br />
<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793521/" title="pişi by leyya2, on Flickr"><img alt="pişi" height="375" src="http://farm4.static.flickr.com/3490/3934793521_2bd78ae9ee.jpg" width="500" /></a><br />
<br />
iyi ki arşivim var:))aylardır yeni birşey denemedim .bilindik basit yiyeceklerle geçiştiriyoruz öğünleri.ıspanak,karnıbahar,hmm geçende dondurucudan çıkardığım bamyayı pişirmiştim, harikaydı...ne ilginç,bir gün bamyayı severek yiyeceğimi söyleseler ''hadi ordan, hadi ordannn!!''derdim.artık demem :)<br />
<br />
tmm pişiye geçiyorum;<br />
<br />
pişi pişirmenin!! muhtelif yolları var. ki en basiti köşedeki fırına kadar gidip iki ekmek hamuruyla geri dönmek.bu biiirrrr:))ikincisi ekmek makinesine ortalama bir ekmek yapmak için gerekli malzemeleri boca edip karıştırmasına izin vermek ,sonra yarım saat mayalandırmasını bekleyip tam ekmek yapıyorum moduna gireceği sırada hamuru elinden kapmak :))bu da ikiii .(aslında bir ve ikinci seçeneğin hangisi daha basit karar veremedim)üçüncü olarak hamurunu elde yoğurarak pişi yapmak.bunun en zahmetlisi olduğu kesin:))<br />
<span style="color: #333333;"><span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">1.5 su bardağı su</span></span><span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;"><br />
1 yemek kaşığı sıvı yağ</span><span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;"><br />
1 tatlı kaşığı tuz</span><span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;"><br />
1 adet instant maya</span><span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;"></span><br />
<span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">3.5-4 su bardağı un<br />
</span><span style="color: #333333; font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kızartmak için sıvı yağ<br />
</span><br />
<span style="color: #333333;"> </span>dilerseniz hamura sevdiğiniz baharatları ya da haşhaş tohumlarını ya da yeşilikleri katabilirsiniz.ama ayrı ayrı zamanlarda olsun mümkünse.<br />
<br />
(resimdeki pişi faaliyeti elde yoğurma usulüyle gerçekleştirildi,ama öteki yöntemler de tarafımdan denenemiş olumlu sonuçlar alınmıştır)<br />
<br />
unun ortasını açıp su dışında bütün malzemeyi korkusuzca dökün ,ama suyu dikkatli kullanın. hamurdan elinizi kurtarabildiğinizde suyu eklemeyi kesin:)(şu'' sen'' diliyle tarif etmeyi hiç sevmiyorum ama düzeltmeye kalksam gözlerim önüme akacak:))direkt ben diline kayıyorum;hamurun üzerini kapatıp yarım saat kadar dinlendirdim, sonra mandalina büyüklüğünde parçalar kopardım ,onları tezgahın üzerinde elimle yuvarlakca açtım ortasını parmağımla deldim.bunu neden yaptım ?hatçem hep öyle yapar da ondan:))sonra hamurları kızgın yağa atıp iki dakka sonra ciyak ciyak bağırdım''ay ben yetişemiyorummm!! hem aç hem pişir olmuyooo!!''çabuk biri bana gelsin!!''sağolsun cancan kızım geldi ben hazırladım, o pişirdi,geriye kalan iki kişi de sofrayı hazırladı,hepbirlikte yediikkkk:))<br />
<br />
hıh bugün benim cancan kızımın doğum günü,tevafuka bakın siz...leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-47495327203430705272009-11-03T23:11:00.003+02:002009-11-03T23:25:48.055+02:00kabak tatalısı,hebirnebir miyim neyim?<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3959518783/" title="kabak tatlısı by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2481/3959518783_ff82bea951.jpg" width="500" height="375" alt="kabak tatlısı" /></a>
<br />
<br />dünden bu yana karın ağrısı çekiyorum.üstelik bu akşam sanki mide bulantısı da eklendi.hatta burnuma sorarsanız çoktaaan tıkandı,boğazım öksürmek için fırsat kolluyor ve bunlardan sadece ilki gerçek ötekilerin hepsi psikolojik:))(yani öyledir inşllh)
<br />
<br />cümle haber programlarında pompalandığı yetmezmiş gibi gündelik hayatta da kiminle iki kelam etmeye kalksanız mevzu hemen şu meş'um gribe gelip dayanıyor ( bu arada bu satırı yazarken bi kere öksürdüm hafiften:)yok yok ciddi anlamda boğazım gıcık yapıyor)günlerdir kendi adıma değilse de çocuklarım adına diken üzerindeyim doğrusu. haftaiçi hergün binlerce insanla aynı kampüste, yüzlercesiyle aynı koridorda ve her 2 saatte bir bu insanların farklı kombinasyonlarıyla aynı sınıflarda bulunuyorum.el yıka yıka nereye kadar?hala bir maskem yok.(yarın alalım içses,hatta çocuklar için de alalım.al leyya en azından senden korunurlar :))sağol içses !!!)kendimi potansiyel ayaklı 'hebirnebir' mikrobu gibi görmeye başladım.
<br />
<br />neyse işte psikolojik anlamda çoktaaan hebirnebiri kaptıysam da dünden beri karnım da ağrımaya başlayınca oturdum şuraya google google elinde hebirnebir hakkında sağlam bilgi var mı dedim .toplamda bir milyondan fazla sonuç çıkarıp koydu önüme:))var mı böyle bişey?(bu arada yazdıklarımı arada gözden geçiriyorum,düzeltilmesi gereken birsürü harf hatası yapmışım veaaa belirtiler arasında bilinç sulanması da vardı)uzatmıyim şu vaktin yok zamanında oturdum sayamadığım kadar hebirnebir haberi okudum en nihayetinde beni bilgilendirme açısından yüksek oranda tatmin edici bilimsel bir yazı buldum aldım sayfama yapıştırdım..üşenmeyin okuyun valla.yok önce tarifi yazayım zaten bilincimde duman duman üstüne:)
<br />
<br />2 kg kabak
<br />1kg şeker
<br />kabağı eşinize bi güzel soydurup doğratıyorsunuz. haa pazarda ayıklanmış satıyorlar değil mi:)siz dilini sevmedim ben diliyle devam ediyorum.tencereye bir kat kabak yerleştirip üzerine şekeri ekledim, sonra yine bir kat kabak dizip yine şekeri ekledim böylece çıkabildiğim kadar kat çıktım:))ardından tencerenin kapağını kapatıp 3 , 4 saat kadar kabağın sulanması için beklettim.(keşke''işte o an'' resmi olsaydı.)kabak sulanıp şeker eridiğinde tencereyi ocağa oturtup pişme sürecini başlattım. kısık ateşte 45 dakika kadar pişip kabaklar hayli yumuşadıktan sonra onları alıp tek tek fırın tepsisine dizdim,tencerede kalan suyu üzerlerine gezdirdim ve 160 derece kabaklar güzelleşinceye)):kadar fırınladım ki bu süre genellikle yarım yarım saati buluyor.(şekeri az gelmişse fırınlama aşamasından evvel de şeker ekleyebilirsiniz)
<br />servis önerisi yok yine tencereden buyrun:))yalnız yanında kaymaksız gitmez bilesiniz...
<br />
<br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279943/" title="orda bir köy var... by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3535/4050279943_51ed2a382a.jpg" width="500" height="375" alt="orda bir köy var..." /></a>
<br />
<br />
<br />üşenmeyin okuyun bölümü;
<br />
<br /><meta equiv="Content-Type" content="text/html; charset=utf-8"><meta name="ProgId" content="Word.Document"><meta name="Generator" content="Microsoft Word 11"><meta name="Originator" content="Microsoft Word 11"><link style="font-weight: bold;" rel="File-List" href="file:///C:%5CDOCUME%7E1%5CBEYZA%7E1.WIN%5CLOCALS%7E1%5CTemp%5Cmsohtml1%5C01%5Cclip_filelist.xml"><o:smarttagtype style="font-weight: bold;" namespaceuri="urn:schemas-microsoft-com:office:smarttags" name="PersonName"></o:smarttagtype><!--[if gte mso 9]><xml> <w:worddocument> <w:view>Normal</w:View> <w:zoom>0</w:Zoom> <w:hyphenationzone>21</w:HyphenationZone> <w:punctuationkerning/> <w:validateagainstschemas/> <w:saveifxmlinvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid> <w:ignoremixedcontent>false</w:IgnoreMixedContent> <w:alwaysshowplaceholdertext>false</w:AlwaysShowPlaceholderText> <w:compatibility> <w:breakwrappedtables/> <w:snaptogridincell/> <w:wraptextwithpunct/> <w:useasianbreakrules/> <w:dontgrowautofit/> </w:Compatibility> <w:browserlevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml> <w:latentstyles deflockedstate="false" latentstylecount="156"> </w:LatentStyles> </xml><![endif]--><!--[if !mso]><object classid="clsid:38481807-CA0E-42D2-BF39-B33AF135CC4D" id="ieooui"></object> <style> st1\:*{behavior:url(#ieooui) } </style> <![endif]--><style> <!-- /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-parent:""; margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";} span.wapdetaybaslik-font {mso-style-name:wap_detaybaslik-font;} p.wapekprop-p, li.wapekprop-p, div.wapekprop-p {mso-style-name:wap_ekprop-p; mso-margin-top-alt:auto; margin-right:0cm; mso-margin-bottom-alt:auto; margin-left:0cm; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-fareast-font-family:"Times New Roman";} @page Section1 {size:595.3pt 841.9pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.Section1 {page:Section1;} --> </style><!--[if gte mso 10]> <style> /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin:0cm; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:10.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-ansi-language:#0400; mso-fareast-language:#0400; mso-bidi-language:#0400;} </style> <![endif]--> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span class="wapdetaybaslik-font" style="font-size:130%;">Paniğe kapılmayın, virüsle yaşamayı öğrenin </span><span style="font-size:130%;">Domuz gribi tartışmaları hız kesmeden devam ederken, H1N1 virüsünün etkinliği kışın daha da artacak. Dolayısıyla domuz gribiyle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Her şey geçtiğimiz nisan ayında Meksika’nın <st1:personname productid="La Gloria" st="on">La Gloria</st1:personname> kentinde yaşayan 5 yaşındaki Edgar Enrique Hermandez’in kanında H1N1 virüsünün ortaya çıkmasıyla başladı. Tüm dünya bu vesileyle ‘domuz gribi’ ile tanıştı. Hastalığa yakalananların sayısı arttıkça da panik havası oluştu. Haber bültenleri ‘son dakika’ anonslarıyla yeni vaka sayılarını duyurarak tedirginliği daha da tırmandırdı. Vatandaşlar gelişmelerden rahatsız olsa da normal hayatına devam etmek zorunda kaldı. Günde birkaç kez toplu taşıma araçlarını kullandı, hastaneye gitti, iş yerinde arkadaşlarıyla aynı ortamı paylaştı, kapalı mekânlarda bulundu, evine gelen misafirlerle kucaklaştı, okula gidip gelen çocuğunu her zamanki gibi öptü, kokladı. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">İlk andan itibaren titizlikle hareket eden Sağlık Bakanlığı, domuz gribi aşılarını geçen günlerde Türkiye’ye getirdi. Bu sefer de ‘aşı yapılmalı mı, yapılmamalı mı?’ tartışmaları baş gösterdi. Anlayacağınız sıkıntımız birken bine çıktı. Oysa bilinenin aksine normal grip mikrobu, domuz gribinden 7-10 kat daha tehlikeli. H1N1, ancak domuzdan insana bulaştığında öldürücü. Şimdilerde ortalıkta dolaşan mikrop ise insandan insana bulaşan türden. Domuz gribi virüsü; insan, domuz ve kuş gribi mikroplarının karışımından meydana geliyor. Sorun ise insanların H1N1 mikrobuna karşı bağışıklığının olmaması. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Hastalık solunum yoluyla bulaşıyor ve hızla yayılıyor. İşte tüm dünyanın tedirginliği de bu noktada başlıyor. İnsanlar evden dışarı çıkmadan hayatını idame ettiremeyeceğine göre yeni tanıştığımız bu virüsle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Kafa karıştıran onlarca tartışmayı bir kenara bırakıp H1N1’e yakalanmadan sağlıklı kalmanın yollarını bulmak elzem görünüyor. Peki nasıl? <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">AŞI OLMALI MIYIZ, OLMAMALI MIYIZ? <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Domuz gribi Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (salgın) olarak nitelendiriliyor. Bunun sebebi; nüfusun yeni bir hastalıkla karşılaşması, virüsün insanlara kolaylıkla, hızla bulaşması, tehlikeli bir hastalığa yol açması. Uzmanların bir kısmı bu pandemiden korunmanın tek yolu olarak aşıları gösterirken, muhalif kanat ‘aşı kesinlikle yapılmamalı’ diyor. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Sübjektif değerlendirmeleri bir kenara bırakarak aşıların hayatımızdaki önemine değinmekte fayda var. Onları anlayabilmek içinse bağışıklık sisteminin işlevini bilmek şart. İnsan vücudunun amacı her koşulda kendini korumak. Güneş ışınlarına maruz kalınca tenimizin koyulaşması da, nefes borumuza bir şey kaçınca öksürmemiz de bunun bir sonucu. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Hayatımızda sadece bir kez kabakulak, kızamık, suçiçeği gibi hastalıklara yakalanırız. Peki, nasıl oluyor da bu rahatsızlıklar bir daha tekrar etmiyor? Bu sorunun cevabını uzmanlar bağışıklık sistemi ile izah ediyor. Buna tıp dilinde aktif doğal bağışıklık deniyor. Hastalığı geçirirken vücudumuz bu hastalığın mikrobunu yenebilmek için uğraş veriyor, bazı hücreler (antikor) üretiyor ve onlar yardımıyla hastalığı yeniyor. Geriye ise kanımızda bu mikrobu tanıyan hücreler kalıyor. Tekrar aynı mikropla karşılaşınca da bu akıllı yapılar (hücre) hızla çoğalarak kötü mikropları bertaraf ediyor. Böylece bazı hastalıkların tekrarlanması önleniyor. Aynı sistemi hastalık geçirmeden oluşturmak için aşılamadan faydalanılıyor, bu işlem ‘aktif edinsel bağışıklık’ diye de tanımlanıyor. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Aşılarda anlaşılması gereken diğer bir konu da oluşturulması istenilen bağışıklığın her zaman kesin olmaması. Yani bir kişi aşılanmasına rağmen hastalanabiliyor. Bunda aşıların koruyuculuk oranı önemli. Yüzde 100’e yakın koruyuculuğu bulunanlar olduğu gibi yüzde 60 dolaylarında kalanlar da mevcut. Mesela, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, bir doz Pandemik A (H1N1) aşısı 10-17 yaş arasındaki çocuklarda yüzde 76 koruma sağlarken, rakam 3-9 yaşa düştüğünde bağışıklık etkisi yüzde 36’ya geriliyor. 6-35 aylık bebeklerde ise koruma ancak yüzde 25 sağlanıyor. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">SALGININ AŞIYLA KIRILMASI ŞART <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Atahan Çağatay, mesleği gereği ‘riskli grup’ta bulunduğu için aşı yaptıracağını söylüyor. Aynı zamanda İl Sağlık Müdürlüğü’nün İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki grip sorumlusu olan Çağatay, tüm kıtalarda görülmüş ve hızla yayılan bir salgından bahsedildiğini, tedbiri elden bırakmamak gerektiğini düşünüyor: “Hastanedeki hekim arkadaşlarımın da kafası karışık. Herkes ‘Yaptıralım mı?’ sorusunu yöneltiyor. Son 15 yıldır beni hiç aramamış arkadaşlarım bile görüşümü almak için bana ulaştı. Riskli gruplar ilk gelen aşılardan muhakkak yaptırmalı. Türkiye iyi durumda ama ciddi bir salgın varmış gibi düşünülmeli. Salgının bir şekilde kırılması şart. Seneye tekrarlayabilir çünkü. 10 milyon insan hastalansa bir kısmı da vefat etse ortaya çıkacak iş kaybı yeni bir ekonomik krizin zeminini hazırlamaya yeter de artar bile.” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Domuz gribi aşısı deyince herkesin zihnindeki sorular birbirinin aynısı: “İçindeki cıva ne kadar zararlı?” Doç. Dr. Atahan Çağatay, uzmanlarca çok da dillendirilmeyen bir noktaya dikkat çekiyor: “Aşılar ‘canlı ve cansız mikroplardan yapılanlar’ diye ikiye ayrılır. Grip aşısı ikinci kategoridendir. Cıva son on yıldır Türkiye’de kullanılmış tüm cansız aşıların içinde bulunuyor. Bu madde, cansız mikropların içinde kalması muhtemel canlı mikropları öldürmek için kullanılıyor. ABD’de 7 çocuktan biri otistik. ‘Cıvanın bunda etkisi var mı?’ diye araştırmalar yapılıyor. Fakat henüz kanıtlanmış bir şey yok.” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">H1N1 aşıları; sağlık personeli, 6-36 aylık bebekler, hamileler, şeker hastaları, ağır organ yetmezliği çekenler, kronik akciğer hastaları, öğrenciler, herhangi bir sebeple bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar ile 65 yaş üstü yaşlılara öncelikli şekilde yapılacak. Yalnız, riskli vatandaşların içinde en çok tartışılan grup hamileler. Sağlık Bakanlığı hamilelikleri müddetince bağışıklık sistemi zayıfladığı için hastalığa yakalanma riski artan anne adaylarına özel 1 milyon doz ‘adjuvansız aşı’yı aralık ayında Türkiye’ye getirecek. Hamilelere vurulacak bu özel aşılarda da belli oranda kafa karışıklığı var: “Normal vatandaşlar adjuvanlı aşı vurulurken hamileler niçin adjuvansız aşı vuruluyor? Aşının gebeler üzerinde yan etkisi var mı?” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Aşının bağışıklık yapma gücünü artıran madde adjuvan. Türkiye’de gebelere uygulanacak aşılar adjuvan yerine skualen maddesi içeriyor. ABD’deki aşılarda adjuvan bulunmazken, Avrupa’daki aşılar adjuvanlı. Uzmanlar, ‘’Adjuvana bağlı yan etki görülebilir mi?’’ sorusuna kesin yanıt verememekle birlikte şunları dile getiriyor: “Gerçekleşme oranı düşük ihtimaller nedeniyle insanların aşıdan mahrum kalması doğru değil. Yan etkinin olup olmayacağını şimdiden bilmek mümkün değil.” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom ise “Adjuvansız aşılar diğerlerinden 4 kat daha pahalı. Avrupa dâhil tüm ülkeler bunu tercih ediyor. Aynı parayla 4 kat fazla insan aşılanabilir. Bunu düşünmek zorundayız.” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Halk, “ABD kullanmadığına göre bunda bir iş var!” dese de gerçek öyle değil. Amerikan yasalarında adjuvansız aşı kullanılması şartı var. Kanunlar izin vermediği için bu aşının alımını gerçekleştiremiyorlar. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Yıldız Tanrısever de bazı hekim arkadaşlarının sağlık uygulamalarında titizliğiyle tanınan İngiltere’ye göre tavır alacağını belirtiyor: “Hastalarıma bu konuda bir yönlendirme yapmıyorum. Mikroplardan kaçmak günlük hayatımızda mümkün değil. Aşılar da yüzde yüz bağışıklık sağlamıyor. Dolayısıyla kendimizi korumayı öğrenmek durumundayız. Hamileler beslenmelerine ve hijyene dikkat etmeli, gripli kişilerden uzak durmalı, onlarla temas etmemeli, vücutlarında herhangi bir halsizlik hissettiğinde dinlenmeli, rahatsızlıkları 3 gün içinde geçmeyenler hekime başvurmalı.”<o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Kimler hemen doktora gitmeli?<o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> ÇOCUKLARDA <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Hızlı nefes alıp verme ya da nefes darlığı Ciltte morarma Halsizlik Geçmeyen ağrılar, düşmeyen ateş Öksürük <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> YETİŞKİNLERDE <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Solunum yetersizliği Göğüste ve karın bölgesinde baskı ve ağrılar Ani baş dönmeleri Sıklıkla kusma Bilinç bulanıklığı<o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> </p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Okula giden çocuklar H1N1’den nasıl korunur? <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Yetişkinler nispeten korunma yollarını öğrenseler de özellikle anne babalar okula giden çocukları için endişe ediyor. Önümüzdeki günlerde domuz gribi vakası sayılarının da artacağı öngörülürken Memorial Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keskin ebeveynlere şu tavsiyelerde bulunuyor: <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Çocuklar okulda birbiriyle daha az temas kuracakları oyunlara yönlendirilmeli. Arkadaşlarıyla sarılma ve öpüşmeden kaçınmalı. (Grip, hastalıklı birine bir metreden daha yakın olduğunuzda insandan insana bulaşır. Öğretmenlerin çocukları bu konuda uyarmaları gerekir.) Ellerini sık sık, özellikle öksürdükten veya hapşırdıktan sonra su ve sabun ile yıkamaları söylenmeli. Çocuklara öksürürken veya hapşırırken ağızlarını kâğıt mendil ile kapatmaları gerektiği öğretilmeli, mendil kullanımı özendirilmeli. Hasta olma ihtimali bulunan birisi ile temas eden çocukların ellerini göze, burna veya ağza sürmemeleri gerektiği anlatılmalı. Hasta kişilerle yakın temastan uzak tutulmalı çocuklar. Temas zorunlu ise maske ve eldiven kullandırılmalı, ardından eller su ve sabun ile yıkanmalı. Hasta çocuklar kesinlikle okula, dershaneye gönderilmemeli. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Bağışıklık sistemimiz nasıl güçlenir? <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Hastalıklara neden olan mikro organizmalarla savaşmak ve iyileşme sürecini yönetmek bağışıklık sisteminin işi. Dolayısıyla bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlüyse hastalanma ihtimalimiz o kadar az. Zayıf bağışıklık sistemi bulunanlar genellikle halsizlik, sık tekrar eden hastalıklar, iltihaplanma, alerjik reaksiyonlar, yaraların yavaş iyileşmesi, kronik ishal gibi rahatsızlıklar yaşar. Domuz gribi virüsünün ileriki aylarda varlığını daha da hissettireceğini söyleyen hekimler bağışıklık sisteminin güçlendirilmesiyle hastalıktan korunmanın mümkün olabileceğini söylüyor. Bağışıklığı güçlendirici besinler aslında yanı başımızda. Fakat çoğumuz bunların ne işe yaradığını pek bilmiyoruz. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;"> Mum ağacı; boğaz yaraları, öksürük, soğuk algınlığı ve grip için kullanılabilir, antibiyotik özelliklere sahiptir. Sarımsak ve soğan 30 tür bakteriye, virüse, parazit ve mantara karşı etkili. Ekinezya bağışıklık sistemini ve lenf sistemini kuvvetlendirir. Altınmühür (Goldenseal) bitkisi bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Vücudu toksinlerden temizler. Antibakteriyel özelliklere sahiptir. Ağız içindeki mikropların ölmesini sağlayan karanfil günde 4-5 kez ağızda yarım saat kadar tutulup atılmalı. Limon, portakal, çilek, greyfurt, kivi, dolmalık biber, enginar, brokoli, fasulye, maydanoz, kuşburnu ve ahudududa bol miktarda C vitamini; ayçiçeği, zeytinyağı, fındık, badem, soya, ceviz, fıstık türlerinde de E vitamini çoktur. Bunlar bağışıklık sistemini güçlendirir. Zencefil bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve vücuttan mikropların atılmasına yardımcı olur. Suda kaynatılarak veya bir çay kaşığı zencefil tozunu bir tatlı kaşığı bala karıştırarak her gün tüketilebilir. ‘Ölümden başka her şeye şifadır’ hadisinde de dikkat çekilen çörek otu, vücutta mikroplarla mücadele eden hücrelerin sayısını artırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Öğütülerek tüketilmesi tavsiye ediliyor. Probiyotikler bağırsak florası için çok önemli. Çünkü canlı bakterilerle bağırsak sistemini destekleyerek hastalık yapan mikroorganizmaların üremesini engelliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Probiyotik, yoğurtta bulunuyor. Yalnız marketten alınanlarda değil, evde mayalanan, birkaç gün içinde ekşiyen yoğurtlarda mevcut. Eğer evde bu sağlıklı yoğurttan elde etmek isterseniz marketlerde bebek ve çocuklar için satılan probiyotik yoğurtlardan satın alarak sütünüzü onunla mayalayabilirsiniz. İlk yaptığınızda yoğurdun yapısı farklı gelse de aynı mayayı birkaç kez kullandığınızda her şey normale dönüyor. Havuç, ıspanak, kabak, marul, brokoli, karaciğer ve domateste bulunan A vitamini bağışıklık sistemi hücrelerinin artışını sağlıyor. Balıkta bolca bulunan omega 3 yağ asitleri ile proteinli gıdalardan aldığımız arginin amino asidi de bağışıklık sistemimizi güçlendirecek önemli besin kaynakları arasında. Kabak, balkabağı, patateste bulunan betakeroten ise virüslere karşı koruyucu bir kalkan görevi görüyor.<o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Çocuk ve yetişkinler kışın nasıl giyinmeli? <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Soğuk havalarda akciğer hastalıkları, solunum yolu enfeksiyonları, çeşitli grip türleri, nezle gibi hastalıklarda artış görülüyor. Soğuk hava tek başına hastalık yapmasa da kolaylaştırıcı rol oynuyor. Havaların serinlemesiyle birlikte çocuk ve yetişkinlerin tek kat ve kalın bir giysi yerine; ince, birkaç kat üst üste kıyafet giymesi tavsiye ediliyor. Böylece bulunduğunuz ortama göre vücut sıcaklığınızı ayarlayabiliyorsunuz, ani ısı değişikliği sebebiyle de hastalanmıyorsunuz. Sert ve karlı günlerde üşümeyi engellemek için termal iç çamaşırlar (yün) tercih edilebilir. Eğer bazı ciltlerde kaşıntı meydana geliyorsa cilde direkt temas eden kıyafetlerde yüzde 100 pamuklular kullanılmalı. Sentetik elyaf karışımının çok olduğu kıyafetler özellikle hareketli çocuklarda terleme yapar, mekân değişikliğiyle beraber normalden daha fazla üşümeye sebep olur. Çocuklar için baş, boyun ve kulakları örten şapka modelleri tercih edilmeli, yüzü rahatsız etmeyecek orta kalınlıkta atkılar da ağızdan soğuk hava girişini engellemek için kullanılmalı. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Doç. Dr. Atahan Çağatay* <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">“Antiviral ilaçlar elimizdeki tek koz, herkes kullanmamalı” <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"> <span style="font-size:130%;"><o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">Gripte kuluçka süresi 1-7 gün arasında değişiyor. Hastalar belirtiler ortaya çıkmasından bir gün önceden itibaren 5-7 gün boyunca bulaştırıcı konumunda. Çocuklarda, yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda ve bağışıklık sistemi yetersiz kişilerde bu süre daha da uzun olabilir. İlk karşılaşılan vakalarda hekimler paniğe kapıldı. Hemen güçlü antivirallere başvuruldu. Bu ilaçlar H1N1 virüsünde etkili ama elimizdeki tek koz. Eğer her hastalanan bu ilaçları kullanırsa mikrop direnç geliştirecek, biz de elimizdeki tek silahı kaybedeceğiz. Antiviralleri doğru, ağır vakalarda hekim gözetiminde kullanmak zorundayız. Normalde gribe yakalananlara ne yapılıyorsa domuz gribi hastalarına da aynı tedavi uygulanıyor. Üç gün içinde rahatsızlıklarda azalma değil, artma gözlemlenirse vatandaşın gözlem altında tutulması gerekiyor. <o:p></o:p></span></p> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">(*) İÜ İstanbul Tıp Fak. Öğr. Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı<o:p></o:p></span></p> <table class="MsoNormalTable" style="width: 100%; font-weight: bold;" width="100%" border="0" cellpadding="0"> <tbody><tr style=""> <td style="padding: 0.75pt;"> <p class="wapekprop-p"><span style="font-size:130%;">02.11.2009<o:p></o:p></span></p> </td> </tr> </tbody></table> <p style="font-weight: bold;" class="MsoNormal"><span style="font-size:130%;">TÛBA KABACAOĞLU </span></p>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-5651636361136576712009-10-31T11:31:00.008+02:002009-11-03T16:08:47.509+02:00konserve yapımı,közlenmiş patlıcan salatası<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279887/" title="közlenmiş patlıcan salatası by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2560/4050279887_b9036e89e2.jpg" alt="közlenmiş patlıcan salatası" width="375" height="500" /></a><br /><br />blogmanşetta sevgili yıldızımızın<a href="http://thesuuur.blogspot.com/2009/10/yeni-yasimblog-yasim-ve-findikli-pasta.html"> yeni yaş</a> kaydını görünce uğrayıp kutlayayım dedim,yazıyı okuduğumdan beri gülüyorum, halihazırda karın kaslarım ağrımakta:))<br />unutkanlık maceralarını yazmış yıldız... onunkileri okurken kendi unutkanlığım geldi hatırıma;hadi bu da benden yıldıza gelsin;<br /><br />geçende ,geçende dediğim aslında epey geçende olmuştur:))şimdi ben garaja girerken hep burnumun dikine dikine girerim,çıkarken geri geri yaklaşık beş altı manevra yapar öyle çıkarım:))eşim de sağolsun bi akşam şu kadına iyilik ediyim deyip arabayı ters çevirmiş ki bi seferde çıkabileyim..ama ne iyilik!!!<br /><br />sabah çocukları okula götürmek için köstebek modumda çıktım evden,çocuklar bagaja çantalarını filan koyarken ben de herzaman açtığım kapıyı açıp yerime oturdum, ellerimi uzattım anaaaaaaaaaam!!!direksiyonum yokkk!!! o sırada dışarda hafiften bi kopuşmalar duyuyorum ama hiiç uyanmıyorum haa:))nerde layyynnn benim direksiyorum!!!!kızımın, ki kendisi harbi harbi ağırabladır ,karnını tutup yerlere doğru iki büklüm oluşunu görüyorum,o kadar kasılmış ki gülmekten..zar zor'' anneee n'apıyosun''diyor bana:))neyse uyandım sonunda ama akşamına babalarına yetiştirip beni madara etmeleri yetmezmiş gibi , şu gün olmuş hala sağlam malzemeyim onlara:)))<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279871/" title="közlenmiş kırmızı biber by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2553/4050279871_f2c63f6a4f.jpg" alt="közlenmiş kırmızı biber" width="500" height="375" /></a><br /><br />tepedeki patlıcan salatası yaz sonunda bahçeden toplayıp közlediğim patlıcanlardan mamul.yine yukarıdaki biberler de közlenip konserveleştirildikten sonra kışın tüketilmek üzere kilere yerleştirildi.<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3960327326/" title="konservelerim by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2430/3960327326_1f7e99ce02.jpg" alt="konservelerim" width="500" height="375" /></a><br /><br />konserveleştirilmiş domatesler,fasulyeler,bamyalar ve patlıcanlar...konserve olayını dört beş yıldır gerçekleştiriyorum ve sonuçtan gayet memnunum.derin dondurucudan da faydalanıyorum ama konserveyi daha çok sevdiğimi itiraf etmeliyim.herhalde daha fazla uğraş gerektirdiği için:))<br /><br />sanırım konservenin zamanı geçti ama nasıl yaptığımı anlatmakta fayda mülahaza ediyorum.(eh haftada bir iki draje edebi kitap yutunca böyle olacağı belliydi:))konserve yapım tekniğim kulakdolgunluklarıma eklediğim deneme yanılma tecrübeleriyle şekillenmiştir efem:))halihazırda kullandığım yöntem benim için gayet tatmin edici seviyededir...ama yeniliklere her daim açığımdır:))<br /><br />konservesini yapmak istediğim sebzenin öncelikle en sağlamlarını seçtim,yıkayıp, ayıklayıp, gerekiyorsa doğrayıp ,temiz kavanozlara yerleştirdim,bamyalara limonlu su,fasulyelere sadece su,domateslere hiçbir şey eklemeden kapaklarını sıkıca kapatıp, konserve kazanıma yerleştirdim.üzerlerini 4 parmak geçecek kadar su ekleyip, yarım saat çok harlı olmayan ateşte kaynattım.(yarım saatlik kaynama süresi ,kaynama başladıktan sonraki yarım saattir unutmayınız!!)<br /><br />yarım saatlik kaynama aşamasından sonra kavanozları almak için kazandaki suyun bayağı bi ılınmasını bekledim. sonra kavanozlarımı kazandan çıkarıp, bir bezin üzerine kapaklar alta gelecek şekilde yerleştirdim.veaaa asla kavanozların birbirine değmemesine özen gösterdim.nedenini hatırlayamıyorum ama bu kuralı uygulamam gerektiğine kendimi çok inandırmışım:))bu şekilde yerleştirdikten sonra yeniden üzerlerine bir mutfak örtüsü kapatıp onun altında iyice soğumalarını bekledim.budur işte:))) (Allahım yaa ben nasıl bu kadar bekleyebildim bilemiyorum:))<br /><br />patlıcan ve kırmızı biberler için önceden közleme sefası!!! var ..tabii beş on kilo közlenmiş malzeme birden önünüze geldiğinde, birdahaki yıl için caydırcı sebep olabiliyorsa da kışın yiyenlerin ayy ayy ayyy!!! oyyy oyy oyy !!!ne güzel olmuşşş!!! nidaları caydırıcı sebebi rafa kaldırıyor:))<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279915/" title="orda bir köy var... by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3222/4050279915_b1a6287a69.jpg" alt="orda bir köy var..." width="375" height="500" /></a><br /><br />geçen hafta köyden gelen hurmalar...cennet meyveleri...<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4035750614/" title="2471 by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2495/4035750614_d5d4aa2317.jpg" alt="2471" width="500" height="375" /></a><br /><br />son kare bizden:))) oğlan-can ve mırmır-can:))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-15743737290180722532009-10-27T23:18:00.005+03:002009-10-27T23:55:33.831+03:00ekmek makinesinde brioche<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279851/" title="brioche by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2722/4050279851_be5e77ac92.jpg" alt="brioche" width="375" height="500" /></a><br /><br />ekmek makinesiyle birlikte ,bu arada bir evvelki postta yazdığım gibi mutfak gereçlerini hiç de sevmiyormuşum görüldüğü üzere:)))neyse...ekmek makinesiyle birlikte verilen tarifnamede nicedir gözüme çarpıyordu brioche . evvelce <a href="http://cafefernando.com/turkce/brioche/">cafefernandoda</a> gördüğüm tarifle elde yapmayı denemiştim ,hayli <a href="http://leyyaa.blogspot.com/2008/01/dnden-buyana-briohh-derdiyle-bir-houm.html">uzuuun soluklu bir macera</a> olmuştu:))hoç onun da görseli tam bir facia!!<br /><br />bu kez ekmek makinesinde denedim ve anladım ki o uuuuzun soluklu maceraya hiç gerek yokmuş..sadece şunu söyleyebilirim;bayıldık!! bayıldık!!<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4050279867/" title="brioche by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2442/4050279867_1827b3505a.jpg" alt="brioche" width="500" height="375" /></a><br /><br />ekmeğin ipliğimsi dokusunu gösterebilmek için onun karnını yardım. biliyorum yine fecaat bir resim oldu:)) ama bu tür durumlar için daima yanlistemde tuttuğum cafefernando var:))onun <a href="http://cafefernando.com/turkce/brioche/">görseli</a> sanırım bu lezzeti anlatmaya daha muktedir ..<br /><br />hmm tarifi yazmak lazım şimdi di mi? kitapçığımı kapıp geliyorum ben:))<br /><br />60 ml süt<br />3 yumurta<br />140 gr tereyağ, ki o kadar tereyağı bana sürseler klodya şiffır olurdum:))<br />1,5 çay kaşığı tuz<br />3 yemek kaşığı şeker<br />430 gr un ( 4,5 su bardağı gibi bişey oldu benimkisi)<br />1 paket instant maya<br /><br />malzemeleri sırasıyla makinenin haznesine boşaltıyorsunuz..brioche ayarını seçiyorsunuz..gerisi makinenize kalmış..tamı tamına 3 saat 50 dakika sürüyor pişmesi..leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-87897193001477224052009-10-11T23:00:00.008+03:002009-10-12T00:13:34.664+03:00leyya'dan susamlı tavuk ve tefal actifry yorumu<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4002353660/" title="tefal actifry by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3441/4002353660_76062504fe.jpg" width="500" height="375" alt="tefal actifry" /></a><br /><br />bilemiyorum bu konuda ne kadar yorum okudunuz, ben hiç okumadan gidip aldım geldim şu aleti:))gerekçem önce zamansızlık ,sonra kızımı bu yıl okula yemeksiz yazdırmamızdı.yoksa mutfakta alet kirliliğine tamamen karşıyım.elbette kullanamak isteyene saygım vardır, fakat benim favorim üzeri bomboş bir mutfak tezgahıdır herzaman.hoş bunu da kullandıktan sonra hemen yokediyorum ortalıktan:))<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4002353662/" title="actifry kızartma:)) by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3434/4002353662_a36fa637eb.jpg" width="375" height="500" alt="actifry kızartma:))" /></a><br /><br />tam 15 gün oldu tefal actifryı alalı artık iki satır yazabilirim hakkında sanırsam:))öncelikle şunu belirtmek istiyorum ; bir kaşık yağla kızarttığınız patatesin görüntüsü o biçim ama tadı kesinlikle alıştığınız bol yağda kızarmış patatesin yerini tutmuyor.tabii marketlerde hazır satılan şoklanmış patatesler bunun dışında,onlar gayet lezizler, zira hazırlık aşamasında bir ön kızarma işlemine tabi tutuluyorlar ki bu da zaten yağ içerdikleri anlamına geliyor.şahsen ben bunları tüketmekten kaçındığım için (alt kat sakini deneme amacıyla vermişti o zaman tattım:))hala babanemin yöntemlerini kullanıyorum :))(en azından soyup doğramak konusunda)<br /><br />actifryla ilk kızartmadan sonra yağ miktarını iki kaşığa çıkardım alıştığımız tada biraz yaklaştık diyebilirim..yakında üç de yetmez dört olsun dememek için kızartma olayını seyrelttim:)) et tavuk olayına girdim...<br /><br />önce kabaklı,patatesli,havuçlu,kuşbaşı etli ve bir kaşık yağlı bir bir birrr ay ne denir ki buna kavurma mı kızartma mı!!!herneyse işte öyle birşey denedim hepsini aynı anda yerleştirdim hazneye ,30 dakika kadar pişirdim sonuç mükemmeldi diyebilirim .bütün malzemeler gayet leziz ve güzel pişmişti, afiyetle yedik.yalnız belirtmeliyim ki, eti daha evvelden soğan suyu ,zeytin yağ (bir kaşık:) ve sütle terbiye etmiştim.<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4002353666/" title="susamlı tavuk by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3425/4002353666_a492c5e56a.jpg" width="500" height="375" alt="susamlı tavuk" /></a><br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4002353676/" title="susamlı tavuk by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3442/4002353676_a209beb918.jpg" width="500" height="375" alt="susamlı tavuk" /></a><br /><br />bugün de tavuklu bir deneme gerçekleştirdim.kuşbaşı doğradığım göğüs etine biraz köri, biraz kekik ,biraz tuz ,biraz susam ve birazcık da soya sos ekledim ki bu sonuncusunu bir daha hiçbişeye katmayı düşünmüyorum açıkcası.soya sos tamamen yıllardır tariflerde görüp özendiğim, nihayet ''ay herkeste var, benim neyim eksik'' babından aldığım bir ürün:)) bir kaç kez salataya filan katmıştım pek anlamadık, yedik. ama bugün tavukta sevmedim..yok !!cixx!! bi daha kullanmayacağım!!!tmm konuya dönüyorum yukarıda saydığım malzemeleri tavuk etiyle harmanlayıp actifryın haznesine yerleştirdim, 30 dakika pişti..<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/4002353674/" title="susamlı tavuk by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3511/4002353674_930743220f.jpg" width="500" height="375" alt="susamlı tavuk" /></a><br /><br />görüntü gayet tatmin ediciydi tadı da öyle,herşeye rağmen:)).. oldukça güzel kızarmıştı.<br /><br />anlaşılan tefal actifry ile et,tavuk ,ve onlarla yapılan ortaya karışık tarzında yemekler gayet tatmin edici, fakat esas reklam malzemesi olarak kullanılan patates amaca ulaşmamış .<br /><br />başta zamansızlık nedeniyle aldım demiştim ya;eğer patates kızartmak yerine yukarıda bahsettiğim tarzda yemekleri tercih ederseniz hakikaten zamandan oldukça tasarruf edebilirsiniz, çünkü dilediğiniz malzemeyi katıp karıştırıp hazneye boşaltmanız ve zamanlayıcıyı ayarlamanız yeterli .kendi kendine karıştırıyor, pişiriyor süre bittiğinde sizi çağırıyor:))yok ben patates kızartacağım derseniz benden size bir bilgi:<br />1 kg patatesi tam kırk dakikada kızartıyor.<br /><br />son not; bahse konu olan tavuk yemeğini bir teflon tavada da gayet rahatlıkla pişirebilirsiniz.ben şimdilik okuldan gelir gelmez yarım saat içerisinde ne kadar iyi bir sofra hazırlayabilirimin peşinde olduğumdan bu denemeleri gerçekleştiriyorum.eğer bu okul olayına bulaşmamış olsaydım ,böyle bir ürünü bu kadar hevesle alır mıydım..bilemiyorum doğrusu..ayyy amma uzatmışım. sağlıcakla kalın:))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-76465269346611402672009-09-28T19:32:00.007+03:002009-09-28T23:34:19.964+03:00kızılcık marmelatı, bol resimli bir yazı<a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3963639850/" title="kızılcıklar oldu mu? by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2454/3963639850_a630b4b78b.jpg" width="500" height="375" alt="kızılcıklar oldu mu?" /></a><br /><br /><br />bugün itibariyle başladık yine.hayır yani yollarıma kırmızı halılar döşeyin diyen yok ama şu alaycı dürtmeler adamı sinir harbine sokuyor.<br />_ay yine mi sen!!!<br />_ay sen bitirmedin mi daha!!!<br />_bla bla bla!!!<br />ve daha pek çok sözsüz tavır...başka okullarda durum nasıl bilemiyorum ama bizimkinde aflılara ifrazat muamelesi yapılıyor resmen.hoç bu durum bende yılgınlıktan ziyade intikam hissi uyandırıyor ama yine de kertenkele gibi kapılarda sürünmek bu yaştan sonra çok gıcık bişey:))üstelik geçen dönem olduğu gibi bu dönem de derslerimle ilgili birsürü problem var .bugün bütün gün çözüm mercii aradım durdum ama nafile.laylaylom tarzında gittiğim okuldan sürünerek geldim eve vesselam:))umuyorum ki yarın herşey güzel olacak ( olmalı!! yani Allahım n'olur olsun:))<br /><br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3959609457/" title="kızılcıklar pişmeyi beklerken by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2567/3959609457_59bc7e425e.jpg" width="500" height="375" alt="kızılcıklar pişmeyi beklerken" /></a><br /><br /><br />bu kez bir marmelat tarifi var sırada..bunlar da bahçemizin kızılcıkları..<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3959609463/" title="kızılcıklar pişerken by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3513/3959609463_ab76c85190.jpg" width="500" height="375" alt="kızılcıklar pişerken" /></a><br />malzemeler sadece<br /><br />1 kg kızılcık<br />1.5 kg şeker <br />1 adet limon<br /><br />kızılcıkları yıkayıp, ayıklayıp hiç su eklemeden tencereye aldım ,kısık ateşte ağzı kapalı bir halde kızılcıklar iyice yumuşayıncaya dek pişirdim.kevgirden geçecek kadar pişip, yumuşadığında altını kapatıp soğumasını bekledim .soğuyan kızılcıkları orta boy delikli bir kevgirden geçirip 1.5 kg şeker eşliğinde yeniden yaklaşık 2o-25 dakika kadar orta ateşte kaynattım .son olarak yarım limonun suyunu ekledim ve yarım dakika kadar kaynatıp soğumaya bıraktım.<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3959609475/" title="kızılcık marmelatı final by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3431/3959609475_32b22c56a8.jpg" width="500" height="375" alt="kızılcık marmelatı final" /></a><br /><br />sonuç budur.servis önerisi yok tencereden buyrun:))<br /><br />bu arada yıllardan bu yana çektiğim o kadar çok fotograf varki pcde.büyük çoğunluğu köyümüzden..kimi zaman yazılarıma iliştirmek niyetindeyim onları.işte başlangıç olacak bir kaç kare;<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3963640048/" title="okul yolu düz gider by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2619/3963640048_03effbdf21.jpg" width="500" height="375" alt="okul yolu düz gider" /></a><br /><br />okuldan...yorumsuz:))<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3963639878/" title="çadırımız:)) by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3437/3963639878_938fce090c.jpg" width="500" height="375" alt="çadırımız:))" /></a><br /><br />bu yıl hayallerimizdeki tatili balkonumuzda yaptık:))))nasıl derler bilirsiniz;<br />siz tatile gidemiyosanız,tatil size gelsin:))<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3963639936/" title="yağmurdan sonra riva by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2510/3963639936_70ce94f6ef.jpg" width="375" height="500" alt="yağmurdan sonra riva" /></a><br /><br />son yağışlardan sonra arka bahçemizin durumu<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3963117089/" title=")): by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2542/3963117089_a2d0c0a158.jpg" width="500" height="375" alt=")):" /></a><br /><br />oğlumun bulup getirdiği minyatür kabak:))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-53956877886941186712009-09-18T14:48:00.004+03:002009-09-20T02:38:20.358+03:00ahududu reçeli ,hayırlı bayramlar<a title="2010 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793561/"><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793561/" title="2010 by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2489/3934793561_08ee6ecc8e.jpg" width="500" height="375" alt="2010" /></a></a><br /><br /> bu yılki yaz sonu ,bahçe bozumu ve taşınma sendromlarını da sağ salim atlatıp evimize dönmüş bulunmaktayız Allahıma şükürler olsun.dile kolay iyi aydır eşimin robinson crusoe formatında kurguladığı hayatı yaşıyoruz )):oysa ki bırakın robinsonun karısını ,cuma bile olacak potansiyel yok bende.robinson evli miydi acaba ki)):neyse..evli olsa eminim karısının canı bayaa bi sıkılırdı)):<br /><br />bilindik bir çin atasözü vardır (aslında kaynağını azteklere kadar indirenler bile var)):işte o atasözüne işaretle diyebilirim ki ;baktık ki bu yıl da köyde yaşam kaçınılmaz o halde biz de tadını çıkaralım kendi çapımızda.neler yaptığımızı fotolarıyla birlikte anlatmayı zamana bırakıyorum zira ramazan henüz bu gece itibariyle sona erdi.büyük sabır imtihanının yorgunluğu hala üzerimde iken fotolarla uğraşıp ağır işleyen pcmizin ekranına kafa atmak istemiyorum.<br /><br />uyandığımızda bir aylık aradan sonra ilk kahvaltımızı yapacağız.ardından evimizin babasının karşısına dizim dizim dizilip elini öpecek, bayram harçlıklarımızı alacağız.muhtemelen ben harçlığımı beğenmeyip çocuklarıda örgütleyerek hır gür çıkaracağım)):yine kuvvetle muhtemel bu hiç bir şeyi değiştirmeyecek)):ben yine harçlığımı çocuklara hibe edeceğim..ah bilseniz yavrularım,herşey sizin için)):<br /><br /><br /><a title="yemek 955 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793551/"></a><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793551/" title="yemek 955 by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm3.static.flickr.com/2649/3934793551_49480f76cf.jpg" width="500" height="375" alt="yemek 955" /></a><br /><br />yaz sonu ramazana rastladığı için bu yaz bahçeden her topladığımızı hemen sofraya getirip tüketemedik.günler uzun olduğu için kendimi de oyalamak babından elime geçeni ya dondurucuya atarak ya konserve yaparak ya da reçel kılığında değerlendirdim.ahududularda reçelleştirdiklerimden)):<br /><br /><a title="IMG_5636 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793563/"></a><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3934793563/" title="IMG_5636 by leyya2, on Flickr"><img src="http://farm4.static.flickr.com/3530/3934793563_62f5ff9ab5.jpg" width="500" height="375" alt="IMG_5636" /></a><br />tarifimi yazıp bayramlaştıktan sonra gideyim buralardan;<br /><br />1 kg ahududu<br />1 kg şeker<br />yarım limonun suyu<br /><br />duduları bir gece evvelden şekere yatırdım.ertesi sabah şeker oldukça erimiş ahududuların rengini almıştı.ateşe oturtup kaynamasını bekledim ardından 25 dakika kadar orta ateşte kaynatıp limon suyunu ekledim ve bir iki taşım daha kaynatıp altını kapattım.soğuyunca kavanoza boşalttım.<br /><br />ahududu oldukça sulu bir meyve olduğu için onu buzdolabında saklamayı tercih ediyorum aksi takdirde çabuk küflenip bozulabiliyor.belki bu sorunu şeker miktarını ve kaynama süresini arttırarak çözebiliriz ama o zaman da çok tatlı ve rengi bozuk bir reçelimiz olacak.ben buzdolabında yer açmayı tercih edenlerdenim.<br /><br />uzun yıllardır geçirdiğim en güzel ramazanın ardından bayrama ulaştığım için bu bayram daha bir özel geliyor bana.sırf bedenle değil ruhla birlikte tutulan orucun zevki hakikaten başkaymış.unutmuştum,hatırladım.<br /><br />sizin için de özel bir bayram olmasını diliyorum....leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-80601188031331076182009-09-03T16:33:00.005+03:002009-09-03T16:47:30.589+03:00leyyanın röportajı<a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sp_Hpr27_lI/AAAAAAAABBw/wl1ReXWm7z8/s1600-h/erzincan+gezisi+304.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5377235999065374290" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sp_Hpr27_lI/AAAAAAAABBw/wl1ReXWm7z8/s400/erzincan+gezisi+304.jpg" border="0" /></a><br /><div>iyyykkk enginar dolmasından fenalık geldi diyenler için güzel bir haberim var)):<br /><a href="http://www.cocukdayaparimkariyerde.com/">http://www.cocukdayaparimkariyerde.com/</a> sayfasından sevgili habibe ile güzel bir röportaj gerçekleştirmiştik nice zaman evvel.ben buralarda fazlaca olamadığımdan yayınlanlaması bugünlere kaldı.ben de bugün ilk kez okudum ve kendimi okurken kendim keyiften dört köşe oldum diyebilirim )):okumayı dileyenler linke tık yapabilirler.</div><div></div><div>resim kısa süre evvel gerçekleştirdiğimiz küçük gezimizden .burası öyle sanıyorum ki 70 yıl kadar evvel köyün muhtarına ait misafir konağıymış.şimdiyse neredeyse konağın kendisi misafir olmuş şu kavanoz dipli dünyada)):</div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-62537029182241443432009-07-21T03:25:00.009+03:002009-07-21T06:35:21.606+03:00zeytinyağlı enginar dolmasıokul bitti...sınavlar bitti...böle çarpa 16ya düşürdüğüm derslerden sadece biri kaldı sınavını veremediğim..fakat şu insanoğlu ne tuhaf bir varlıktır ki önceleri amaaaan veremediysem veremedim dert mi derken şimdi her gece yatmadan evvel kendime iki laf sokuşturmadan uykuya geçemiyorum)):bre kadın 15 veren 16ncıyı da bal gibi verirdi.evet o meş'um olay olmasaydı bal gibi de verirdim , ama bir gün öncesinde eğitim bilimleri hocalarından biriyle gırtlak gırtlağa gelince balata ,kayış, efendime söyliyim akılsağlığımı ayakta tutan ne kadar aksam varsa hepsi birden zembereğinden boşaldı)):ya katil olup mahpus damlarında boncuklardan tespih,yılan mılan örecektim ya da ..neyse yaaa)):şurda miss gibi enginar dolmasını yazacakken...töbe töbeee..<br /><br /><a title="yemek 861 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3740577827/"><img height="375" alt="yemek 861" src="http://farm3.static.flickr.com/2635/3740577827_b2a5299425.jpg" width="500" /></a><br /><br />aylardır mutfak hakimiyetimi tamamen eşime kaptırmıştım.evdeki konumumu koruyan tek şey pirinç pilavıydı.Allahtan hemen her yemeği mantığıyla pişirebilen eşim pirinç pilavını mantık süzgecinden birtürlü geçirememişti)):taa ki sınavlarımın bittiği o son güne kadar..benim final ve bütünlemelerim olduğu sırada eşim rahat çalışabileyim!!! diye oğlanı alıp köye gitmişti.sınavların bittiği gün burada benimle kalan caaanım kızımla birlikte apar topar köye yollandık bizde.açlıktan perşanız tabii)):<br /><br />eve vardığımızda sofrada ne vardı tahmin edin;pirinç pilavı!!!adam sen yeme içme git pilav pişirmesini de öğren)):işte o an benim sıfırlandığım andı..eşimin yüzündeki haddinden fazla gülümseme ..çocuklarda alaycı bakışlar)):derhal birşeyler yapmalıydım ki Allahtan hernasılsa bir ara nette enginar dolmasını görmüş hade beaaah!!bu da yenir mi ki?demiştim.<br /><br />ertesi gün bahçedeki keşif gezim sırasında dallarında kalabilmeyi başarmış 4 adet enginar gördüm.olur mu olur deyip bağ makasını kaptığım gibi budadım hepsini..yıkadım bi güzel .içinden örümcek bile çıktı valla)):çok dikkatle yıkamak gerekiyor yaprakların arasını belirtmeliyim..<br /><br /><br /><a title="yemek 848 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192944/"><img height="375" alt="yemek 848" src="http://farm4.static.flickr.com/3456/3741192944_84959913bf.jpg" width="500" /></a><br /><br />tabii bu arada tarifi imkansız duygular içindeyim.bi yanda eşimin karizmama attığı kocca çiziği onarma dürtüsü öte yandan bahçenin son enginarlarını heba etme riski...ama aslolan karizmadır deyip;<br /><br /><a title="yemek 849 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192948/"><img height="375" alt="yemek 849" src="http://farm4.static.flickr.com/3491/3741192948_5511fc83df.jpg" width="500" /></a><br /><br />başladım içini hazırlamaya .. köy demek mahrumiyet demek .malzemenin üçünü bulsan biri noksan kalacak illaki)): çamlara baktım kozalaklar hala yeşil .eh napalım fıstıksız olsun.ee üzüm de yok.aman o da olmasın napalım gaari derken bulabildiklerimi karıştırıp bildiğimiz usulle zeytinyağlı içini hazırladım.<br /><br />bolca soğan<br /><br />pirinç<br /><br />dereotu<br /><br />maydanoz<br /><br />baharat<br /><br />adı üstünde zeytinyağı)) derken hiç de fena olmadı.<br /><br /><br /><a title="yemek 851 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192956/"><img height="375" alt="yemek 851" src="http://farm4.static.flickr.com/3506/3741192956_8426685ac7.jpg" width="500" /></a><br /><br /><br /><br /><a title="yemek 850 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192954/"><img height="375" alt="yemek 850" src="http://farm4.static.flickr.com/3425/3741192954_15c60ff187.jpg" width="500" /></a><br /><br />hazırlanan iç malzemeyi küçük kaşık yardımıyla enginarın ortasından başlayarak yaprak aralarına (yok aslında bulabildiğim her boşluga)):doldurdum.bunlar pişerken burda nasıl duracaklar diye düşünmeden de edemedim.<br /><br /><a title="yemek 855 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192962/"><img height="375" alt="yemek 855" src="http://farm3.static.flickr.com/2670/3741192962_0edd36b420.jpg" width="500" /></a><br /><br />hepsini genişçe bir tencereye bitişik nizam oturtup yarım litre kadar su ekleyip pişmeye bıraktım ve sonuç..pirinçlerin bi tanesi bile suya düşmedi..hatta buharda piştikleri için çok daha leziz oldular.<br /><br /><a title="yemek 857 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3741192966/"><img height="375" alt="yemek 857" src="http://farm4.static.flickr.com/3464/3741192966_8cf20276b0.jpg" width="500" /></a><br /><br /><br /><br /><a title="yemek 859 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3740577791/"><img height="375" alt="yemek 859" src="http://farm3.static.flickr.com/2494/3740577791_b2e316963f.jpg" width="500" /></a><br /><br />bi defa yemesi çok zevkli.alt kısımdan itibaren yaprakları birer birer hafifçe çektiğinizde zeytinyağlı içle birlikte elinize geliyor.yaprağı kaşık niyetiyle kullanıyorsunuz)):öte yandan enginarın kokusu zeytinyağlı malzemeye sirayet etmekle kalmıyor ona müthiş birde tat veriyor.<br /><br /><a title="yemek 861 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3740577827/"><img height="375" alt="yemek 861" src="http://farm3.static.flickr.com/2635/3740577827_b2a5299425.jpg" width="500" /></a><br /><br />kalan iç yaprakları birer birer açarken ortaya çıkan görüntüyü benim karizma düşmanları çıldırtan merak ve hayranlık dolu gözlerle izleyip tacımı tahtımı geri verdiler elime))):<br /><p>yeaaaah kolaymıymış ööle bi anneyi tahtından etmek,hürremlerin, kösem sultanların ahfadıyız biz)):</p><p>bu arada son resim yok...o da denemek isteyenlere sürpriz olsun.orta kısımdaki tüyleri kaşık yardımıyla kolaylıkla kenarlara öteleyip ortada kalan enginarı afiyetle yiyebiliyorsunuz.</p><p>biz karar verdik artık evimize çıplak enginar girmeyecek.heeep böyle yiycez..</p><p>hıh son olarak okul konusunda bana iyi niyetleriyle büyük destekte bulunan tüm blogger arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum.hakikaten çok gaz verdi bu bana.hatta şöyle diyim;</p><p>ayol siz adama doktora bile yaptırırsınız)):</p><p><br /></p>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-59924180557939307422009-07-06T23:52:00.008+03:002009-07-07T20:19:17.454+03:00ellerime sağlık yaşpastasısayfamda etli tarif varsa et değil de ben kurtlanıyorum nedense.onun orda uzun zaman kalması beni rahatsız ediyor.ne biliiim seven var sevmeyen var .hatta et görünce öğğğk olan var ki bu guruba yanlış bilmiyorsam vajeteryan deniyor.bu nedenle gidip arşivden otçul ya da hamurcul (tamamen kafiye gereği oldu bu) bişeyler buliim bari)):hatta şansım varsa şööle çikolatalı şantili yumşak yumşak kekli bi tarif bile bulabilirim.<br /><br /><a title="IMG_5007 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3694989675/"><img height="375" alt="IMG_5007" src="http://farm4.static.flickr.com/3198/3694989675_8a56fdd26b.jpg" width="500" /></a><br /><br />çok ballıyım ahanda buldum)):tabii bunun ne kadarı bal orası tartışılır çünkü bu da bir evvelki post gibi geçen yazın mahsulü.kimbilir şimdi hangi hücremin çeperine ya da çekirdeğine yok yok lizozomuna malzeme oldu gitti..hey gidi günler heyyy..neyse hemen tarifi verip gidiyim gerçi çok zor yaa siz şimdi yapamazsınız bunu ha)):<br /><br />şimdi alıyorsunuz bir adet kakaolu pastabanı.ay sakın üçe bölmeye filan kalkışmayın haa)):(iyice çekilmez bişi oldum çıktım)):bir yanda siz 2 paket kakaolu krem şantiyi usulünce çırparken öbür yanda kızınız ,oğlunuz, eşiniz ,yardımcınız, Allah ne verdiyse işte o da hazır çikolaya sosunu tarife uygun pişiriyor.zaten üçe bölünmüş olan kekin katlarını süt ,su ,meyve suyu canınız nasıl çekerse onunla ıslatıyorsunuz .ara katlara kakaolu kremşantiyle kaplayıp arasına çikolatacıklar(adı aklıma gelmedi )serpiştiriyorsunuz.hatta bu noktada da tamamen içsesinizle birlikte hareket etme özgürlüğüne sahipsiniz.canınız arasında ne görmek isterse doldurun gitsin.katları birbiri üzerine kapatıp en üst katı da kalan şantiyle kaplayıp soğumuş çikolata sosunu herbiyanına boca edip dolaba gönderiyorsunuz.(bu arada hatırladım o şeylerin adı damla çikolataydı)ben sade sevdiğim için üzerini süslemedim.yalaaaaannn ben o kısımı beceremediğim için süslemedim)):herneyse canıııım yedik gitti işte...<br /><br />e iki sütlü bi sade hadi bana müsade.söylemesi ayıptır yarın dilbilgisi (öğğğğğkk)sınavım var da.vurun ben öliiim!!!bu arada en güzel sayfa beyaz sayfa...ay neydi ööle cingene gibi kıpkırmızı di mi?şu sınavlarım bitsin öteki sayfamı da yatırcam çamaşır suyuna)):leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-88282265914778434652009-07-03T15:38:00.006+03:002009-07-03T18:12:16.968+03:00fırında kuzu butu veaaaa son kerte)):<a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sk38LoWazTI/AAAAAAAABBo/m3FmDw0v-SY/s1600-h/2324.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5354212808753597746" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sk38LoWazTI/AAAAAAAABBo/m3FmDw0v-SY/s400/2324.JPG" border="0" /></a><br />bugünki aklım olsaydı şu okul işine asla ve kat'a bulaşmaz, tipik ev hanımı modumda evimde oturup günün popüler şarkılarını mırıldanaraktan siler sürter ,mutfağımda ya da çalışma odamda kendi kendime debelenir dururdum.oysa şimdi öyle mi ya?eve geldiğimde önüme ne konursa yiyip doooğru ders çalışmaya koşuyorum..üstelik hangi şarkılar in hangileri out onu bile bilmiyorum)):hıı ama maykıl ceksın ölmüş bak onu duydum...tina törnır sağ mı acep?bi de gençliğimde en çok sevdiğim şarkıcılardan rick sprigfield vardı...kim bilir ona n'oldu???elinin körü google diye bişey var çok merak ediyosan sor ören !!!ayıp içses bari şurda yapma!!bi git yaaa!! (af buyrun son zamanlarda o kadar gerildik ki içses ve ben, ulu orta birbirimizi yiyoruz artık.)<br /><br /><p>hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zorlandığımı ,bu kadar gerildiğimi, bu kadar haksızlıklar karşısında baba gibi diklenip ,tarihin şanlı sayfalarındakileri aratmayacak derecede savaş verdiğimi hatırlamıyorum.içses çok zaman ''yaa basıp gidelim deli miyiz neyiz !!ne işimiz var burlarda!!''dese de evde benim için fedakarlık ötesi durumlar sergileyen eşim ve çocuklarımın halini hatırlayıp ''nayırr!!nolamaz!!'' dedik..</p><p>son olarak şu an için girdiğim 14 sınavdan sadece biri kaldı veremediğim..o da nazarlık olsun gaari)):bitti mi ?hayırrr...daha uzatmalar var)): sonra bahar döneminde yine bu kadar ders...sınav ..peki gücüm var mı?an itibariyle beynim sünger,bedenim hallaç pamuğu gibi..</p><p>evett sıra tarife geldi nihayet..kendisi teee geçen yaz soframızdaydı aslında)):üç dört yıldan beri her yaz köyümüzün çobanı nimete bir adet kuzu kestirdikten sonra haftasonu kolonice yemek gibi bir gelenek geliştirdik.resimdeki kalan butun çekirdek ailemize uyarlanmış hali...</p><p>1 adet kuzu but</p><p>dilediğiniz kadar dilim patates</p><p>biber miber)):(hatta sebzeli olsun isterseniz domates momates ,patlıcan matlıcan ,ilh...milh...))</p><p>yarım çay bardağı susam</p><p>kimyon,tuz,kekik</p><p>azıcık sıvıyağ</p><p>butu büyük parçalara böldüm..sadece tuzlayarak önce yağlıkağıt ,ardından folyoyla paket yaptım orta ateşte yaklaşık 45 dakika fırınladım..</p><p>sonraki aşamada eti fırından alıp elbisesini çıkardım tepsinin ortasına yerleştirdim.ardından dilim patatesleri sıvıyağ ,tuz , kimyon ,kekik ve susamla harmanlayıp etin etrafına yerleştirdim.elimin altındaki iki biberi de ekleyip orta ateşte yaklaşık yarım saat daha fırınladım.</p><p></p>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-30507971329698082972009-05-16T15:32:00.009+03:002009-05-16T16:27:30.082+03:00elmadan kek))<a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61rsd9WMI/AAAAAAAAA_E/g_iCrg97EyA/s1600-h/Kopyas%C4%B1+yemek+239.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336402370756434114" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61rsd9WMI/AAAAAAAAA_E/g_iCrg97EyA/s400/Kopyas%C4%B1+yemek+239.jpg" border="0" /></a> hi ho ha son bir ayda 3 kilo verdim.ama nası verdim bi sorun.hatta sormayın <a href="http://leyya-craftmania.blogspot.com/">craftmania</a> da yazdım dileyen ordan okusun)<br />son günlerde hep iki arada yaşıyorum.mesela yemek mi pişirsem, ders mi çalışsam ? çanta mı diksem ,kitap mı okusam?tırmaklarımı mı kessem ders mi çalışsam?duş mu alsam kitap mı okusam?yatıp uyusam mı ders mi çalışsam?ve mecburiyet karşısında hep ikinci seçeneği işaretlediğim için bir aydır doğru dürüst bir sıcak yemek yiyemedik,yüzüm gözüm karardı gözlerimin altı morardı)) ,saçım başım şampuan reklamlarındaki hep o şampuandan önceki hal gibi))tırnaklarımsa cadı sila gibi))<br />inanmıyorsunuz değil mi inanın inanın))ama bu hal geçici ..temmuzda hepsi geçecek ve ben....ah ben....''muttasıl'' (tanzimat romanlarından arakladım bu lafı))) uyuyacağım,çanta dikip ,pasta börek pişireceğim,o geçmiş zaman türk filmlerindeki gibi köyümüzün çam ağaçlı yollarında mes'ut ,bahtiyar kelebekler gibi uçuşacağım...<br /><br />hülya...<br />olsun ,ben o hülyaya da bin canla inandım..(bunu da tevfik fikretten aşırdım))neyse yemek bloğu fazla edebi sanat götürmez zannımca))<br /><br />hemen tarifi yazıyorum;<br />3 yumurta<br />125 gr toz şeker(1 su bardağı olmuş benim bardağımla)<br />125 gr margarin ya da tereyağ<br />200 gr un(1,5 su bardağı)<br />2 tatlı kaşığı kabartma tozu<br />2 çorba kaşığı süt<br />1 pk vanilya<br />1 tutam tuz<br />6 adet elma<br />kuşüzümü (dilerseniz yaban mersini) çam fıstıgı ,bolca tarçın ( çamfıstıgı yerine de fındık ya da ceviz kullanabilirsiniz ama ben kek pişerken üstünde kavrulan o çamfıstıgının tadından geçmem)<br /><br /><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61iXoM_kI/AAAAAAAAA-8/Ev-KOg4vWSQ/s1600-h/yemek+831.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336402210543435330" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61iXoM_kI/AAAAAAAAA-8/Ev-KOg4vWSQ/s400/yemek+831.jpg" border="0" /></a> yağı yumuşatıp köpürene dek çırptım şeker ,vanilya, tuzu ekleyip çırpmaya devam ettim.sütü ekleyip yine çırpmaya devam...ardından yumurtaları birer birer kırıp çırptım (bir kır bir çırp hesabı))unu ve kabartma tozunu karıştırıp eledikten sonra karışıma ekledim..28 cm lik kalıbı kağıtla kaplayıp kek hamurunu döktüm..<br />hamurun normal kek hamurundan biraz daha katı kıvamda olmasına dikkat!! yoksa hamur elmaları yutar))<br /><br /><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61cJVJUwI/AAAAAAAAA-0/TzW_FyRlIBY/s1600-h/yemek+834.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336402103626191618" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61cJVJUwI/AAAAAAAAA-0/TzW_FyRlIBY/s400/yemek+834.jpg" border="0" /></a> elmaları bıçak yarımıyla birer cm arayla kestim<br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61X7uzWxI/AAAAAAAAA-s/VuEHqaM-4cY/s1600-h/yemek+835.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336402031256230674" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61X7uzWxI/AAAAAAAAA-s/VuEHqaM-4cY/s400/yemek+835.jpg" border="0" /></a> fazla bir açıklık kalmamasına özen göstererek, elmaları hamurun üzerine fazla bastırmadan yerleştirdim.üzerine kuş üzümü bolca çam fıstığı ve tarçını serptim.. bu arada fotolar iki ayrı pişirme esnasında çekildigi için üstteki resimde kuş üzümü yerine yaban mersini var.<br /><br /><br /><div><div><div><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61KQy2JBI/AAAAAAAAA-k/1pQztL_KCwU/s1600-h/yemek+238.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336401796392166418" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg61KQy2JBI/AAAAAAAAA-k/1pQztL_KCwU/s400/yemek+238.jpg" border="0" /></a> hadi beni yiyin...<br /><br /><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg60-teye7I/AAAAAAAAA-c/NdnpNzqV1Fk/s1600-h/yemek+837.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5336401597934238642" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sg60-teye7I/AAAAAAAAA-c/NdnpNzqV1Fk/s400/yemek+837.jpg" border="0" /></a> sevgili Aslı'yla yaklaşık bir ay evvel kurduğumuz küçük ama samimi soframızdan bir minik detay.kek Aslı için pişirilmişti ya onun nazenin parmaklarında yolculuğun sonu...<br /><br /><div></div></div></div></div></div></div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com33tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-67699671261724379382009-04-30T23:36:00.006+03:002009-05-01T00:01:19.114+03:00baklava yufkasından kolböreği<div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMNCUK-vI/AAAAAAAAA7c/eg9juGV_SEQ/s1600-h/yemek+823.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5330586527045712626" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMNCUK-vI/AAAAAAAAA7c/eg9juGV_SEQ/s400/yemek+823.jpg" border="0" /></a> zavallı yemek blogum bakımsızlıktan kurudu biliyorum.ama zamanım yok diye mızmızlanmaktan usandım.eminim siz de öyle))(mızıklanmak için başka platformlar bulmalıyım))<br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMHf_I_CI/AAAAAAAAA7U/f62vPtNnnmg/s1600-h/yemek+814.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5330586431931350050" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMHf_I_CI/AAAAAAAAA7U/f62vPtNnnmg/s400/yemek+814.jpg" border="0" /></a> geçende sevgili <a href="http://lamamutfakta.blogspot.com/2009/03/kiymali-kol-boregi-baklavalik-yufkadan.html">lama</a>yı ziyaretimde görmüştüm baklavalık yufkadan kol böregini.hemen yorumladım tabii ;eğer bi saate kadar bundan yapıp yemezsem beni kimsesizler mezarlığınıda arayın artık)) dedikten sonra mutfaga daldım.Allahtan dolapta baklavalık yufkam vardı.öteki bütün malzemeleri de ışık hızıyla ayarlayıp bir saatin sonunda löpür löpür yedim valla..biraz sert olmuştu ama kimin umurunda))</div><div> </div><div><br /><div><u><span style="color:#810081;"></span></u><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMCY_HCJI/AAAAAAAAA7M/D_3dSLj21So/s1600-h/yemek+818.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5330586344152828050" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMCY_HCJI/AAAAAAAAA7M/D_3dSLj21So/s400/yemek+818.jpg" border="0" /></a> bence enfes bir börek oldu.lamacıma burdan bir kez daha şükranlarımı hatta ailecek şükranlarımızı gönderiyorum(ruz))<br /><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoL83DMPiI/AAAAAAAAA7E/7m57jZhyeNs/s1600-h/yemek+822.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5330586249143795234" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoL83DMPiI/AAAAAAAAA7E/7m57jZhyeNs/s400/yemek+822.jpg" border="0" /></a> tarif için bir kaç kelamdan sonra sizi sevgili <a href="http://lamamutfakta.blogspot.com/2009/03/kiymali-kol-boregi-baklavalik-yufkadan.html">lamaya</a> bağlıyorum ;</div><div> </div><div>madde 1 ; sanırım lamanın kullandıgı baklava yufkası bizim buradakilerden daha farklı.daha yumuşak oldugunu tahmin ediyorum zira bizim baklavalık yufkayla pişirdigim börek biraz sert oldu.yağladımız katlara azıcık sütte serpiştirirsek böreğimiz yumuşayacaktır.(unutma içses SÜT tmm mı!!)</div><div> </div><div>madde 2; ben böregin üstüne pudra şekeri serpiştirmedim.neme lazım hem ben zaten salataya çilek koyacak kadar da cesur değilim)))(bu son kısım lamaya ithaf olunur))<br /><br /><br /></div><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5330586799495358930" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SfoMc5ROqdI/AAAAAAAAA7k/HoXJcAw9KLk/s400/yemek+826.jpg" border="0" />son olarak iki gündür içimde şişen bir durumu paylaşayım belki yüküm hafifler)))</div><div> </div><div>bre şemsipaşa pasajında dili büzüşesice mustafa topaloğlu Allah seni bildigi gibi etsi emiiiiii!!!!</div><div>hey obama obama kurtar bizi topaloğlundan))))<br /><br /></div><div></div></div></div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com29tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-4761446898582318992009-04-16T18:29:00.009+03:002009-04-16T22:56:07.523+03:00akıtma ,bazlama, krep de leyya ))<a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SedRa2jhB-I/AAAAAAAAA10/4PpCLPMKDX0/s1600-h/yemek+778.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5325314606151829474" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SedRa2jhB-I/AAAAAAAAA10/4PpCLPMKDX0/s400/yemek+778.jpg" border="0" /></a>sevgili okulumun saygıya değer idarecileri afla geri dönen öğrencileri vize sınavlarından muaf tutunca bana da gökten 2 haftalık bir tatil düştü))<br /><br />iki haftada osmanlıcayı söker,dilbilgisini yalayıp yutar,vizelere gireceğim korkusuyla tutuşup deli gibi topladığım ders notlarını da sıvı niyetine üstüne içerim tarzında birsürü plan proje yapmıştım ama birden bire ev hayatına geri dönünce işler hiç de sandığım gibi ilerlemedi..ilk günler amaaan dur hele şurda iki gün dinlen başlarsın diye pıs pıs içimde konuşan içses beni 6 gündür oyalıyor bi güzel..ilk günler hafta sonuna denk geldiği için çoluk çocuk ev hali vs derken geçip gitti.hafta başı çocukları okula götürüp eve döndüğümde ohh bu gün evdeyim ,dahası yalnızım...tadını çıkarmalıyım deyip serildim tv karşısındaki üçlüye..aslında daha evvel hiç de alıcı gözle bakmadığım bu koltuk bugünlerde aşk gibi sevda gibi kanıma işledi))birbirimizi yeniden keşfettik..ben ona yayılıyorum ,o beni sarıyor..elimde kumanda,yerde soğuyan çayım,ağzı açık ayran delisi modunda bilimum absürt kadın programlarını izliyorum...dahası kimi zaman yorum yapıyorken kimi zaman ağzım kaykılmış bir halde gülüyorken,kimi zaman da küfrediyorken buluyorum kendimi..<br /><br />misal müge anlıyı izlerken arada gözlerim dolsa da çoğu zaman katillere ,kızı kaçıranlara vs ağız dolusu iyi niyet!!!sunuyorum..<br /><br />esra eronu izlerken gevriyorum..çenem düşüyor))cixx emmi bu kadın sana gelmez...hopp teyzee nedecen bu yaştan sona kocayıı!!anam anam anam ne güzel kızsın sen başka taliplerine bak!!oğlum daha gençsin az dursaydın ne hemen düştün tv lere karı isterem diye!!emmi bak bu kadın seni para için istiyo dikkat et hıı!!!yok !!cixx!! elektrik alamadı kadın ahanda şurya yazıyorum))bu iş olmaz..bak bunlar yakıştılar.tmmdır!!ayy emmi bu kadın seni yutar yutaaar!!ilh tarzında mütemadiyyen yorumda bulunuyorum.eskaza stüdyoda olsam kesin atarlardı beni))<br /><br /><br />hı bi de seda sayan var ki o ayrı bi gezegen)geçende memleketin en popüler çiftlerinden birini ağırlıyordu.kim onlar...***safiye ve faik ikilisi ***(safiye star ya o bakımdan yani))naptılar yaptılar üç kadın faiki yerlerde süründürüp safiyeye ilanı aşk ettirdiler..ama faikin (kesme işaretine gerek görmüyorum ) dişlerini sıka sıka bir ilanı aşk edişi vardı ki ...programdan sonra safiyenin sağlığı konusunda ciddi şüphelerim oldu..acaba iki gündür münasebetli münasebetsiz hiç farketmez bir programda safiyeyi gören varmı))dıp dıbı dıp dıp!!<br /><br />(tmm tmm biliyorum..kendimden utanmalıyım..bunlar da izlenecek şeyler mi?buhrandaydım ne yaptığımı hatırlamıyorum))<br /><br />lostun ucunu kaçırdığım için izleyesim yok..zaten akşamları tv izleyesim de yok) ..oğlanı uyutup kızım test çözmek için odasına geçtikten sonra (ki kendisi memleketin en iyi dersanelerinden birinde son derece indirimli eğitim hakkı kazandı..süpper zekam benim.aynı ben))ben de odama giriyorum.bütün ders araç gereçlerim burada olduğu için herkes benim burda ders çalıştığımı sanıyor.bense bir elimde makas bir elimde kumaş hatta dişlerimin arasında toplu iğneler habire kesip dikiyorum..arada eşimin yaklaşan ayak seslerini duyunca herşeyi fırlatıp dibimdeki kitabı alıp okuma mizansenine geçiyorum))eşim odaya bakıp ''burası it oynamış yonca çayırına dönmüş'' derken ben gözlüklerimin üstünden dalgın bakışlarla ''hıı arada sıkılınca öle iki dikiyorum işte dee ondan'' filan diye geveliyorum)))inanıyor mu ?<br /><br />yani şu yaştan sonra kitabın arasına tommiks teksas saklayıp okuyan çocuklara göndüm ya helal bana))neyse ama bugün bayağı bi vicdan yaptım .içsesi de haşladım bi güzel..yarın cuma toplantısı var.bizde...onu da atlattıktan sonra köp...ler gibi çalışcam söz)))))<br /><br /><br /><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SedPLnvZgZI/AAAAAAAAA1s/Cq9L5Taxp8g/s1600-h/yemek+777.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5325312145453842834" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SedPLnvZgZI/AAAAAAAAA1s/Cq9L5Taxp8g/s400/yemek+777.jpg" border="0" /></a>akıtma ,bazlama,krep.artık daha ne ismi varsa bilmedigim şu yaratığın tarifini yazıp gideyim ..altı ay daha özlemezsiniz beni bu yazıdan sonra herhalde))<br /><br />1 su bardağı un (bildiğimiz paşabahçenin en klasik su bardağı )<br />1.5 su bardağı süt<br />3 yumurta<br />1 çay kaşığı tuz<br /><br />bütün malzemeleri derin bir kasede biraraya getirip çırpma teliyle hiç topak kalmayacak şekilde çırptım.24 cm lik tavamın dibinde bir çay kaşığı kadar tereyağı eritip kepçeyle krep hamurunu tavanını ortasından başlayıp kenarlara doğru gezdirerek döktüm.tavayı sallayarak hamurun eşit miktarda yayılmasını sağladım .sonra hooplatarak çevirmeye çalıştım kimi zaman oldu bazen de olmadı))spatuladan yardım aldım)<br />öyle böyle 8 adet krebimiz oldu.doymadık..hatta erken bitirenlerin gözü hala yemekte olanların tabağına takılıp kaldı..(iyiki hatırladım bunu.yarın ölçüyü iki katına çıkarıp kahvaltıda sürpriz yapiim canlarıma..)<br /><br /><br /><div></div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com29tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-32726853251430513052009-04-10T19:33:00.007+03:002009-04-11T16:58:45.395+03:00TAVUK TAŞLIK<a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sd91Gt0UKGI/AAAAAAAAA1g/PJaeyiDkPvk/s1600-h/yemek+019.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5323102042813900898" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sd91Gt0UKGI/AAAAAAAAA1g/PJaeyiDkPvk/s400/yemek+019.jpg" border="0" /></a>harikayım))<br /><br />ama öyle ukala yaftası yapıştırmadan önce bi sorun nedenmiş bakalım))<br /><br />şimdi acı acı ciyaklamalarım sonucu bir adet ses kayıt cihazına kavuştum ya,bütün dersleri kaydediyor ,bu sayede derste not tutacağım diye gerim gerim gerilmiyorum.sonracıma eve geldiğimde ister yemek pişirirken, ister hobilerimle uğraşırken kısaca istediğim her vakitte dinleyebiliyorum.müthiş bir kolaylık oldu bu benim için..2 yıl içinde toplam elli küsür ders vermem gerektiğini düşünürsek bu kadar kıyak hiç de abartı gelmiyor bana.. bir aydır gecemi gündüzüme katıp 17 yıllık arayı kapatabilmek için verdiğim çabayı da düşününce ...hayat devam ediyor mu ne))<br /><br />neyse. iyyykk!!her defasında okul haberleri vermeyi alışkanlık haline getirdim .bu gidişle diploma hepimizin olacak.ben hergün sıralarda dirsek çürütür ,siz de usanmadan beni okurken başka türlüsü düşünülemez)bu arada sıra dedim de aklıma geldi ooff kuru tahta üstünde kıpraşmadan 80 dakika oturmak nası zor anlatamam.eşime bakarsam yanımda minder götürmeliymişim..madara mı etmek istiyor beni yeni yetmelere ne))ama mesela arkası elyaflı ya da süngerli pantolonlar dikseler tasarımcılar yaa.ne iyi olur)<br /><br />neyse uzattım hıh bir son dakika gelişmesini de eklemeden gitmiyim.ey sevgili msn ahalim bu haber de sizin için;<br /><br />şimdi şöyle ki iki hafta evvel oturum açtığımda hadi beni güncelle diye kaşınan msnimi ben de bi güzel kaşıdım..hay kaşımaz olaydım. nene gerek senin son sürüm msn...zaten kıt bilgimle zar zor idare ediyordum şimdiki daha bi gıcık hal aldı.birkaç gece evvel şu yeni sürümü atıp google emmiden eskisini yükleyeyim dedim.hay onu da demez olaydım..heryerden virüs uyarıları pörtlemeye başladı bu seferde..anlayacağınız yeni sürüm beni zürüm zürüm züründürdü))olay arap saçına dönüşünce ben de pc de ne kadar msnle ilgili program varsa hepsini bi güzel sildiiim.attım çöpe..<br /><br />amaan eskiden msn mi vardı...ben şurdan bi ateş yakarım lulu görür ...iki de yelpaze sallarsam dumanı tee arnavutluğa gider))<br /><br />nereye kaçıyorum daha tarif var;<br /><br />bir kg tavuk taşlık<br /><br />2 adet orta boy domates<br /><br />5 adet sivri biber<br /><br />1 adet irice soğan<br /><br />zeytinyağ<br /><br />kekik<br /><br />tuz<br /><br />bir yemek kaşığı domates salçası<br /><br />unuttuğum malzeme varsa o da tariften çıkar nasılsa))<br />taşlığı güzelce yıkayıp takriben 1.5 litre su eşliğinde kaynamaya bıraktım..(haşlama suyunu dökmedim.içine tel şehriye atınca neffis bir tavuk suyuna şehriye çorbası oluyor).taşlıklar kaynarken başka bir tencereye soğanı doğrayıp zeytinyağla kavurdum .salçasını ,ardından domates biberini de ekleyip sote kıvamına getirdim..yumuşayan taşlıkları tencereden süzgeç yardımıyla alarak soteye ekledim .(isterseniz eklemeden evvel taşlıkları küçültebilirsiniz ,ben doğal görünümü tercih ettim..)taşlıklarla birlikte 3-5 dakika kavurduktan sonra haşlama suyundan bir kepçe kadar ekleyip 5 dakika ağzı kapalı olarak pişirdim..<br /><p>içine teee geçen yaz altınolukta yaşlı bir neneden aldığım dağ kekiğini ufaladım.mmm hala miss gibi kokuyor..<br /></p><p></p>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-13930351459557559492009-04-01T22:06:00.007+03:002009-04-01T23:11:17.568+03:00çikolata şapkalı muffin ve okul günleri<a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SdO7zxM5DII/AAAAAAAAA1I/VeXR9IBJvq8/s1600-h/yemek+344.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319802082909817986" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SdO7zxM5DII/AAAAAAAAA1I/VeXR9IBJvq8/s400/yemek+344.jpg" border="0" /></a> bırakın yazmayı saçımı tarayacak mecalim yok aslında.hoç saç taramak hep angarya gelmiştir bana o başka )buraya başka bi örnek lazımdı ama beynim o kadar farklı alanlara kanalize olmuş durumda ki zorlasam gelmez bilirim.artık rüyalarımda serveti fünun ya da tanzimat romanlarını senaryolaştırıyorum..<br /><br />son hafta içinde belki bin sayfaya yakın roman okudum..sinekli bakkal'dan tutun taaşşuk_u talat ve fitnata kadar 1800 lerden 1930 lara kadar yazılmış yerli romanların çoğunu.mübarek yazarlarımız yememiş içmemiş yazmışlar.umurlarında mı bi gün birileri bunları okumaya mahkum olacak)hayır bi de insan hem 37 sinde hem çoluk çocuk sahibi türlü duygusal evrelerden geçmiş olunca haliyle rikkati artıyor..mesela dün gece acımak'ı okurken bi yandan da salya sümük ağlıyordum romandaki baba için..<br />okurken eğlendigim noktalar da var elbette.mesela tarafların yazdıkları aşk mektupları.. sürekli ''ah!!ah!!ah!!'' nidalarıyla biten..<br />_ah talat.<br />_ah! ah! fitnatım...<br />_ah leyya ahhh))))<br />bu arada 17 yılda okulun fiziki şartları hemen hiç değişmemişse de hocalar ve ders anlatma metodları oldukça farklılaşmış..bizim zamanımızda yaş ortalaması 55-60 olan hoca yaşı artık 35 lere kadar inmiş..bazı dersler resmen stand-up tarzında işleniyor.iyi hoş derste çok gülüyoruz ama sınavda kağıda '' )): '' çizecek değiliz ya..hoca bizi güldürüyor ama biz hocayı nası güldürecez hala keşfetmiş değilim..<br /><br />tabii bir de tipik ders notu toplama kaygısı var..günde 10 kere kırtasiyeye gidip elim kolum fotokopi dolu dönüyorum.kitaplarımı defterlerimi kaybedip dersin ortasında hiiii!! nidasıyla panik atak moduna giriyorum.neyse ki genellikle bıraktıgım yerde beni bekler buluyorum onları..<br /><br />dün cici bir kızdan ders notu aldım.yok böyle bişey ,hocanın ağzından çıkan her kelimeyi yazmış.bu kız in midir cin midir diye şüpheye düştüm..çünkü hoca makineli gibi notkasız<br />virgülsüz mütamadiyyen anlatıyor..yetişmek mümkün değil.meğer arkadaşta ses kayıt cihazı varmış!!!akşamı zor ettim tabii...eve varır varmaz eşimi buldum,<br />_çabbbuk bana o şeylerden bi tane alın.ciyaaaaKKK!!!tarzında nası yalvarıyorum<br />eşimden cevap :<br />_tabii alırım .hatta olmadı sana fakülteyi satın alırım!!!!sen yeter ki oku..<br />hade beaaah)))<br />tabi bunun mümkün olmadıgını 8 yaşındaki oğluma anlatmak biraz zor oldu...çünkü o da sevinç içinde babasına kendi okulunu sipariş etmeye hazırlanıyordu))))<br /><br /><br /><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5319802768997015810" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SdO8btE04QI/AAAAAAAAA1Q/OXOwAXwcr4E/s400/yemek+343.jpg" border="0" /><br />kek <a href="http://leyyaa.blogspot.com/2008/11/ikolatal-muffin-ve-lahana-turum.html">daha evvel denedigim birtarif</a> .sadece çölde su arar gibi çikolataaaa çikolataaaa yok mu evde çikolataaaa diye meleşip dolaşan yavrularım için tepesine bitter çikolata eritip döktüm .biraz da şamfıstık kırıntısı...leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com29tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-2344277012245871842009-03-24T22:29:00.009+02:002009-03-24T22:52:43.542+02:00hodan<a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDfuf8EOI/AAAAAAAAA1A/rzueAqp-B6o/s1600-h/yemek+760.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5316855047424577762" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDfuf8EOI/AAAAAAAAA1A/rzueAqp-B6o/s400/yemek+760.jpg" border="0" /></a> hali perişanımı anlatmaya kelimeler yetmez.bu yüzden hiç okul mevzusuna girmeyeyim..ben bahardan bahsetmek istiyorum içimde karakışlar hüküm sürse de..iki haftada gördüğünüz üzre edebiyatımda bir lirizme bir dramatizasyona bir bir bir trajediye yöneliş var.iyi iyi dogru iz üzerindeyim demektir.yakında bi de divan yazarsam hiç şaşmam)<br /><br />bahar cümle güzellikleriyle geldi geliyor.işte ispatı da bu hodan bitkisi..hodanı da bütün öteki nebat familiyasıyla birlikte çok severiz..eşimin mutad haftasonu köy ziyaretinde toplandı evimize geldi.<br /><br /><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDXnVV57I/AAAAAAAAA04/wAiFGT-b7uA/s1600-h/yemek+758.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5316854908062132146" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDXnVV57I/AAAAAAAAA04/wAiFGT-b7uA/s400/yemek+758.jpg" border="0" /></a>yıkandı, doğandı<br /><br /><div><a href="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDP1QkZRI/AAAAAAAAA0w/iX78l8fkXoc/s1600-h/yemek+765.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5316854774361253138" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDP1QkZRI/AAAAAAAAA0w/iX78l8fkXoc/s400/yemek+765.jpg" border="0" /></a> haşlandı ,süzüldü</div><div><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDIT1LX1I/AAAAAAAAA0o/4ZEUJkROK1M/s1600-h/yemek+767.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5316854645128912722" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclDIT1LX1I/AAAAAAAAA0o/4ZEUJkROK1M/s400/yemek+767.jpg" border="0" /></a> bol soğan,zeytinyağ,bir sarmısak eşliğinde kavruldu<br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclC8udUXuI/AAAAAAAAA0g/_4yl7ZdsK9c/s1600-h/yemek+775.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5316854446118166242" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SclC8udUXuI/AAAAAAAAA0g/_4yl7ZdsK9c/s400/yemek+775.jpg" border="0" /></a> üzerine yumurtası kırılıp gecenin 21 oo inde bütün aile tarafından höpür höpür yendi))</div><div>hey gidi günler..bir zamanlar katmerli poğaçalar,çikolatalı bisküviler,dolmalar,hatta makaronlar yiyen benim sevgili ailem ..siz kaşındınız...''amaaaaaaan ne varmış ki üniversite bitirmekte.git bitir.sen yaparsın..aslansın kaplansın..''derken başınıza bunların geleceğini düşünmemiştiniz değil mi))iki sene sıkın dişinizi size diploma çorbası pişirecem)))</div><div><div></div></div></div></div></div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com39tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-47586972900359307152009-03-09T12:52:00.010+02:002009-03-09T17:16:55.816+02:00katmer poğaça<a title="yemek 731 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3340336299/"><img height="375" alt="yemek 731" src="http://farm4.static.flickr.com/3644/3340336299_6db7a44eea.jpg" width="500" /></a><br /><br /><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify">geçende luludan kuruhasan (kuruvasan mıydı yoksa:)) tarifi istediydim o da bana bunu verdi.ay yok!! bu değil oydu ! buydu! şuydu! derken sen bunu yap pişman olmazsın deyince bu kızla başedemem ben iyisi mi yapiim dedim:)))dolayısıyla tarif <a href="http://papatya.kizkulesi.net/2008/01/katmer-pogaca.html">luludan</a> ,<br /></div><br /><img height="375" alt="yemek 715" src="http://farm4.static.flickr.com/3346/3341167676_a956a01e17.jpg" width="500" /><br /><br />bir su bardağı süt<br />1 çay bardağı sıvı yag(küçük bardak aida ya da banu değil))<br />1 yumurta akı (sarısı üzerine sürüldü)<br />3 çay kaşığı tuz<br />2 çay kaşıgı şeker<br />1 pk instant maya<br />yaklaşık 4 su bardağı un (azar azar eklemekte fayda var.çok yumuşak bir hamur olmadı benimkisi.sonradan ara katlara tereyağ sürünce yumuşadı hamurum)heyyy!! tarifi alıp gidenlerrr !!un miktarını yazmayı unutmuşum aceleyle şimdi ekliyorum..ama bi Allahın kulu da dememiş ayoll))))<br /><br />malzemeleri ekmek makinesinin hazenesine ekleyip, yoğurma işini makineye havale ettim...lulu 8 bezeye ayırmış benimkiler 7 oldu..bu poğaçanın özelliği mayalanmasını beklemeden bütün işlemlerin gerçekleştirilmesi.hamuru aldıgım andan itibaren mayalanmasını beklemeden bezelere ayırdım,açtım, kestim, biçtim yani..<br /><br /><a title="yemek 716 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3341167670/"><img height="375" alt="yemek 716" src="http://farm4.static.flickr.com/3607/3341167670_ab69deef94.jpg" width="500" /></a><br />50 gr tereyağı erittim.bezeyi merdaneyle gördüğünüz gibi tabak büyüklüğünde yusssyuvarlakk!!! açtım:)))üzerine bir yemek kaşığı tereyağ gezdirdim.<br /><br /><a title="yemek 717 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3341167664/"><img height="375" alt="yemek 717" src="http://farm4.static.flickr.com/3379/3341167664_f02e61f799.jpg" width="500" /></a><br /><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify">her bezeyi tabak büyüklüğünde açıp herbirinin arasına tereyağ sürdükten sonra üstüste istifledim..<br /></div><a title="yemek 719 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3341167660/"><img height="375" alt="yemek 719" src="http://farm4.static.flickr.com/3574/3341167660_9d09bd54ab.jpg" width="500" /></a><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify">merdaneyle büyütebildigim kadar açtım (lulu 70 cm çapında olacak demiş.malum onun çantasında ne arasanız var:))benim yanımda cetvel yoktu:))<br /></div><a title="yemek 720 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3341167652/"><img height="375" alt="yemek 720" src="http://farm4.static.flickr.com/3412/3341167652_7585610b6f.jpg" width="500" /></a><br />8 parçaya böldüm<br /><a title="yemek 723 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3340336305/"><img height="375" alt="yemek 723" src="http://farm4.static.flickr.com/3566/3340336305_5714c74cf6.jpg" width="500" /></a><br /><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify">ortalarına kıymalı patalesli iç koyup sigara böreği gibi sardım.50 derece ısıttıgım fırında 15 dakika mayalanması için beklettim..üzerine azcık sıvıyağla karıştırdıgım yumurta sarısını sürdüm.<br /></div><br /><a title="yemek 751 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3340336281/"><img height="375" alt="yemek 751" src="http://farm4.static.flickr.com/3638/3340336281_9e70d0791a.jpg" width="500" /></a><br />170 derecede 25 dakikada piştiler..<br /><br /><a title="yemek 744 by leyya2, on Flickr" href="http://www.flickr.com/photos/35885475@N05/3340336287/"><img height="375" alt="yemek 744" src="http://farm4.static.flickr.com/3389/3340336287_cbafc5f4b0.jpg" width="500" /></a><br />çok ama çok leziz bir poğaça oldu.herşeydenevvel hayatımda hiç bu kadar yumuşak bir hamur işi yapmamıştım.ilerleyen zamanlarda daha farklı versiyonlarını da denemeyi düşünüyorum.tatlı tuzlu acılı ekşili..yok ekşi olmasın:))<br /><br />had safhada vakitsizlik sorunu yaşadığımdan sayfama yazı yazmak bile zorlaşıyor zaman zaman.dünki kandil tebriğini bile sağolsun sevgili lulum eklemiş sayfama..hem ona tşk ediyorum hem de size mukabele ettiğiniz için..can can lulum benim)))leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com59tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-71451572336749399422009-03-08T16:10:00.001+02:002009-03-08T16:11:27.997+02:00Hayırlı Kandiller...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_Wv9DH3ffPQM/SbPSC8FxMtI/AAAAAAAABl0/GyXf7Mh2t18/s1600-h/mevlut_kandili.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="http://2.bp.blogspot.com/_Wv9DH3ffPQM/SbPSC8FxMtI/AAAAAAAABl0/GyXf7Mh2t18/s400/mevlut_kandili.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5310819333531841234" border="0" /></a>Unknownnoreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-9041516126835600182.post-32021768682865132972009-02-27T23:05:00.016+02:002009-02-28T09:30:41.111+02:00çikolatalı bisküvi<div style="TEXT-ALIGN: justify"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahwKPvChTI/AAAAAAAAA0I/77ejIkhfNk0/s1600-h/yemek+639.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307615482180961586" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahwKPvChTI/AAAAAAAAA0I/77ejIkhfNk0/s400/yemek+639.jpg" border="0" /></a> kaplumbağa ailesi pikniğe çıkmaya karar verirler.baba, anne ve yavru kaplumbağa hazırlıklar bitince düşerler yola..bir 30 yıl kadar yürüdükten sonra kafalarına göre bir yer bulup yerleşirler..anne kaplumbağa piknik seğetini boşaltmaya girişir kiii birden feryadı basar..semaveri evde unutmuştur..öyle ya semaversiz pikmik mi olur?kendi aralarında çekişmeye başlarlar..iş kur'aya kalır ve kısa çöp yavru kaplumbağaya çıkaaar..çok mızıklanır çünkü endişelidir..ya o gittikten sonra anne ve baba kaplumbağa daynamayıp yiyecekleri yerlerse..bitirirlerse...endişesini dile getirince anne ve baba kaplumbaga bunun asla olmayacağına söz verirler vee yavru kaplumbağa dönüş yoluna koyulur..<br /></div>aradan bir 30 yıl daha geçer..baba ve anne bekleyiştedirler..fakat babanın hafiften karnı guruldamaya başlamıştır...kıvrana kıvrana;<br /><br />-ya hanım şurdan bi lokma bişey versen de yesem diyorum..oğlanın dönmesine daha var.. tarzında bir çalım atar hanımına ama anne bu..hem yavrusu yokken gırtlağından geçmez hem de söz vermiştir... <div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div>-olmaz bey!!der.söz verdik çocuga bekliycez...çaresiz gözleri uzaklara dalar babanın.. <div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div><div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div><div style="TEXT-ALIGN: justify">aradan bir on yıl daha geçer..baba iyiden iyiye acıkmıştır..elini gizlice sepete uzatırken anne kaplumbağa tarafından yakalanır hatta eline bir şaplak yer..<br /></div><div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div>-ben de çok acıktım ama söz verdik yavrumuza.şurda ne kaldı zaten..20 yıla kalmaz burda olur..der anne kaplumbağa..yine çaresiz gözler ufukları gözlemeye başlar.. <div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div><div style="TEXT-ALIGN: justify">aradan bir 10 yıl daha geçer..anne ve baba artık açlıktan helak olmak üzeredirler.. bel bel bakan gözlerle son kez ufka sonra da birbirlerine bakarlar..ikisininde gözlerinde aynı ifade vardır<br /></div>''bi lokmacıktan bişeycik olmaz''<br /><br />anne usulca sepeti açar bir poğaça çıkarır, iki parçaya böler ,tekini babaya uzatır..tam lokmayı ağızlarına götürecekleri sırada az ilerde duran kayanın ardındaki oğlan basar yaygarayı; <div style="TEXT-ALIGN: justify"><br /></div>-banane!!! bananeee ben böööle olacağını biliyodum ki zaten!!!!:)))))<br /><div style="TEXT-ALIGN: justify"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahglgNcywI/AAAAAAAAAz4/6vkIxe99NnU/s1600-h/yemek+655.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307598358273903362" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahglgNcywI/AAAAAAAAAz4/6vkIxe99NnU/s400/yemek+655.jpg" border="0" /></a> kaplumbağa hızıyla ilerleyen üniversite affı süreci nihayet sona erdi...yukarıdaki fıkra da işte bu sürecin bendeki çağrışımıydı..demek ki süreçten ziyade kaplumbağa hızıyla ilerlemesiymiş beni ilgilendiren kısmı:))17 yıl önce evlenmek suretiyle terkettiğim okuluma 17 yıl sonra af dolayısıyla geri dönmeye karar verdim..hatta 17 yıl evvel ''boşver okulu gel evimin kadını ol'' diyen eşim 17 yıl sonra ''bu son şansın bitir okulunu '' deyip elimden tutup beni okula götürdü ve kaydımı yaptırdı..bu kararı vermemde eşimin etkisi vardı evet , ama ondan daha etkili bir başka nedenim vardı ki ,sevgili babam..sınırlı imkanlarıyla beni okutmaya çabalarken karşısına ''baba ben evlenmeye karar verdim!!''diye çıktıgımda okulumu bitirmem konusunda çok ısrar eden ve lakin gençlik sarhoşluguyla sözünü yabana attığım babam...doğrusu hiç pişmanlık duymadım okulu bıraktıgım için ama babamın içinde bir uhde bırakmanın acısı hep vardı yüreğimde..nihayet 17 yıl sonra o uhdeyi bertaraf edebilmek için son şansımı kaçırmak istemedim..bundan 3 ay evvel af için başvurduğumda eve döner dönmez babamı arayıp ''baba bunu sırf senin için yaptım'' dediğimde sesi titremiş,''sizi çok seviyorum yavrum ''demişti..işte şimdi sırf babam için ve tabii anneciğimi de ondan ayrı tutmuyorum , onlar için zor geçecek iki yıla hazırlanıyorum...başım sıkıştıgında ''onlar için'' düşüncesi bana güç verecek inşaAllah..</div><br /><div style="FONT-STYLE: italic; TEXT-ALIGN: justify">(abla!!beni izledigini biliyorum..bu müjdeyi onlara sen ver:)))kardeşin pazartesi okuluna başlıyor)</div><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307598763772997346" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahg9Gz97uI/AAAAAAAAA0A/kd_BAXx6FaQ/s400/yemek+649.jpg" border="0" />bunlar daha bugün çocukları okuldan almadan az evvel pişirdigim bisküviler..öyle sıkışık bir zamandı ki seçtiğim, çizgi film formatında piştiklerini söyleyebilirim..tarif bir gazete ekinden;</div><br /><p><span style="FONT-WEIGHT: bold">Malzemeler:</span><br /><br />70 gr tereyağ(yaklaşık 1/4 paket)</p>yarım su bardağı krema<br /><p>2 su bardağı un</p><p>yarım su bardağı pudra şekeri </p><p>(ben ölçüleri iki katına çıkardım.36 adet tek,18 adet yapışık bisküvim oldu)<br /></p><p style="FONT-WEIGHT: bold">içi için:</p><p>bir paket bitter çikolata </p><p><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307598280659294146" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahgg_Er18I/AAAAAAAAAzw/vuvghGrMZ-w/s400/yemek+623.jpg" border="0" />krema,tereyağ ve pudra şekerini yoğurma kabında karıştırdım<br /></p><p style="TEXT-ALIGN: justify"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgbYQiDfI/AAAAAAAAAzo/7tyviTsbo8M/s1600-h/yemek+628.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307598184340655602" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgbYQiDfI/AAAAAAAAAzo/7tyviTsbo8M/s400/yemek+628.jpg" border="0" /></a> unu ekledim..bu tür hamurlar yoğrulurken el çabuklugu gerektirirmiş diyor usta..elinizin ısısıyla formunu kaybedebilirmiş..bu durumlarda şekil vermeden evvel buzdolabında 20 dak bekletmekte fayda varmış..benim ellerim kışın buzdolabı ısısında oldugu için bekletme gereği duymadım açıkcası:))<br /></p><div><div><div style="TEXT-ALIGN: justify"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgWGXHbzI/AAAAAAAAAzg/QATVM3KHm-c/s1600-h/yemek+629.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307598093637087026" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgWGXHbzI/AAAAAAAAAzg/QATVM3KHm-c/s400/yemek+629.jpg" border="0" /></a> hamuru merdane yardımıyla unlamış tezgahta 2 milimetre incelikte açtım.(tarifte bıçak inceliğinde açın diyordu)<br /></div><br /><div><a href="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgGi3j40I/AAAAAAAAAzY/MGX8BlWZWAg/s1600-h/yemek+630.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307597826411455298" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahgGi3j40I/AAAAAAAAAzY/MGX8BlWZWAg/s400/yemek+630.jpg" border="0" /></a> bardak yardımıyla kestim:))<br /><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahf1BCfvzI/AAAAAAAAAzQ/izZQz9lfh2E/s1600-h/yemek+632.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307597525272739634" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahf1BCfvzI/AAAAAAAAAzQ/izZQz9lfh2E/s400/yemek+632.jpg" border="0" /></a> üzerine kalem kapağıyla:))daireler yaptım..(çok hijyenik gördüm kendimi:))</div><div><br /><div><a href="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahfv1Z8RlI/AAAAAAAAAzI/lseH6IhsCx8/s1600-h/yemek+633.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307597436250506834" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahfv1Z8RlI/AAAAAAAAAzI/lseH6IhsCx8/s400/yemek+633.jpg" border="0" /></a>önceden 160 derece ısıttıgım fırında 10 dakika pişirdim<br /><br /><div><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahfp_Vr4vI/AAAAAAAAAzA/q7GqtUFKwKc/s1600-h/yemek+641.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307597335837795058" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/Sahfp_Vr4vI/AAAAAAAAAzA/q7GqtUFKwKc/s400/yemek+641.jpg" border="0" /></a> onlar soğurken ben çikolatayı benmaride erittim..<br /><br /><div style="TEXT-ALIGN: justify"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahfeBHSlgI/AAAAAAAAAy4/KTh8LE1WoRU/s1600-h/yemek+651.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5307597130155857410" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; HEIGHT: 300px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_3pok1cYLmR0/SahfeBHSlgI/AAAAAAAAAy4/KTh8LE1WoRU/s400/yemek+651.jpg" border="0" /></a> eriyen çikolatadan bir yemek kaşıgı alıp bir bisküviye sürdüm ötekini de yapıştırdım...tatmin oldum mu?olmadımmm bazılarının arasına en tepede gördüğünüz gibi badem ezmesi,bazılarının da malum <a href="http://leyyaa.blogspot.com/2009/01/dolce-de-leche-karamelize-sut.html">karamelimi</a> sürdüm..onlar resim verecek kadar yaşamadılar maalesef:))</div></div></div></div></div></div></div>leyyahttp://www.blogger.com/profile/03304424985916592325noreply@blogger.com42