_vay bizimkisi öğretmenlik okudu hakkariye verdiler gitmedi,sonra gidip polis oldu....
_ee o daha kötüüü!!!şimdi güvenlikçi olarak gidecek hakkariyeeee!!diyor ötekisi...
_ben bunlara çok karşıyım diyor berikisi...edirneden karsa kadar bu vatan bizim.ben oraya gitmem de ne demek....
ilk baştaki hönnnk!! oluyor)))
neyse uğultuyu ardımda bırakıp çıktım dışarıya...icadiye de sırf yokuş sokaklardan mı icadedilmiş nedir.tırman Allah tırman...bir ara düze çıktım..bi baktım kiii manzara müthiş...köprü,büyük çamlıca,karşılar filan ..lebideryaaa....makinem herzamanki gibi yanımda.(hala kediye gelemedim biliyorum)))neyse işte ben sokak sokak dolaşıp bi yandan beğendiğim herşeyin resmini çekerken bi sokakta eski bi ev gördüm ki icadiyede o kadar çok eski ve yeni ahşap evlerle dolu..tam makineyi ayarladım çekecem ahşap evin bitişiğine kondurulmuş bet yapılı binadan bir kadın yarıbeline kadar camdan sarkıp''sen ne yapıyorsun böyle!''diye yelloz yelloz konuşmaya başladı.ben alışığım yeaaa))çok sakin ahşap evin resmini çekiyorum dedim..izin aldın mı dedi..yooo, almadım dedim.çekemezsin dedi.çekerimmmm dedim...(iş inada bindi))hanimefendi sizi ve evinizi çekmiyorum ve lütfen polemiğe girmek istemiyorum girin içeriye)) dedim...o konuşadursun çektim bi kaç poz ...ben yoluma giderken o hala diyodu bişeyler arkamdan.....belki de hala bıraktıgım yerde konuşuyodur)))gülme ikonlarıma bakmayın aslında gerildim ben de bu olaydan....çıktım o sokaktan yürümeye devam ettim..yine henüz restore edilmiş çok hoş bir ahşap ev gördüm.çıkardım makinemi...baktım hemen bitişiğindeki köhne evin sokağa bakan kapısının önünde çok sevimli bir bayan oturmuş çayını sigarasını içiyor...bu arada heryan kedi dolu..eve giren çıkanın haddi hesabı yok)bu da girişin bi köşesinde evi arşınlamaktan yorulmuş yatıyordu...tabii ağzım yandı yeaaa üflüyorum))evin bir kaç fotosunu alabilir miyim?diyorum.tabiii hatta istersen evi de alabilirsin diyor))o beni aşar diyorum))bir kaç fotograf çekiyorum.(tmm kediye bağladım daa şimdi bir de çaya bağlamak lazım))bu arada şeker bayanla sohbet başıyor...ev satılıkta ondan alabilirsin dedim diyor.kaça?diyorum.450 milyar diyor..evin 6 odasını, mühendis sahibini,sıkıştıgı için sattığını,manzarasının mükemmeloldugunu vs vs anlatıyor...sohbet ilerliyor..çocugu sınava mı getirdin deyince söyle bir saate bakıyorum çünkü gezerken vakti unutmuşum..
hıh.tmm..daha 45 dakika var...demekki 45 dakikadır dolaşıyorum sokalarda..ayaküstü sohbet ederken şeker bayanın elindeki çaya çok pis bakmış olmalıyım ki,buyur otur sana çay ikram edeyim diyor..bende valla hiç hayır demem diyorum...ısıtıp getiriyor,onu beklerken kedileri izliyorum..o kadar pervasız girip çıkıyorlar ki eve,sanki ev onların yıldız hanım sığıntı..(yıldız hanım işte bu şeker bayan)..çayla birlikte nereden açıldıysa mevzu ,yıldız hanım bebekliğinden başlayıp 20 dakikada bütün hayat öyküsünü anlatıyor...2 günlükken babasının başka bi kadına tutuldugu için annesiyle birlikte yıldız bebeği evden attığını... annesinin eski nişanlısına gidip sığındıgını ...eski nişanlının vay neden benimle değil de o herifle evlendin diye annesini öldürüşünü...yıldız bebeğin tekrar baba evine dönüşünü..üvey annesinden değil de babasından ne kadar çok çektiğini..annesinin katili olarak gördüğü babasına duydugu öfkeyi kini...mezarına bi kere gitmediğini ve de asla gitmeyeceğini..genç kızken kaçıp bi herifle imam nikahı kıyarak evlendiklerini..herifin hamileyken onu bırakıp gidişini...şimdi 15 yaşında olan oğlunu bebekken sadece bir kez görmeye geldiğini...oğlunu büyütmek için verdiği mücadeleyi...kapısının önünde küçük bir tezgah açıp geçinmeye çalıştığını ama belediyecilerin gelip darmadağın ettiğini...oooof nelerrr nelerrrr... o kadar sıkıntının içinde şen kahkalar atarken yıldız hanım ,ben hayatın aslında hiç de o kadar ciddiye alınası bişey olmadığını düşünmeye başladım...sevdim yıldız hanımı...o da beni sevmiş olmalı ki yine çaya çağırdı)))inşllh diyerek kalktım..
işte bu güzel ev yıldız hanımla tanışmamıza vesile olan ev...
bu da bir sokak evvel resmini çekebilmek için yelloz komşusundan bissürü laf işittiğim ahşap ev)))
icadiye sırtını fethi paşa korusuna dayamış...koru tarihi çamlarla dolu...manzara müthiş...
bazı semtlerd zengin yoksul ayırımı daha bir keskin ...daha bir hissedilir...icadiye de böyle bir yer..bir sokak üstte çok güzel mimaride evler ,villalar ,tarihi konakalar görürken azıcık bakış açınızı değiştirdiğinizde işte bu görüntülerle karşılaşıyorsunuz...
icadiye sırtını fethi paşa korusuna dayamış...koru tarihi çamlarla dolu...manzara müthiş...
bazı semtlerd zengin yoksul ayırımı daha bir keskin ...daha bir hissedilir...icadiye de böyle bir yer..bir sokak üstte çok güzel mimaride evler ,villalar ,tarihi konakalar görürken azıcık bakış açınızı değiştirdiğinizde işte bu görüntülerle karşılaşıyorsunuz...